Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10153 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 5586 - Esas Yıl 2011





Dava dilekçesinde, projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının kendisine ait 17 nolu bağımsız bölümü iki daire haline getirip ortak yerlere müdahale ettiğini, apartmana fazla yük bindirerek sağlamlığını tehlikeye düşürdüğünü ileri sürerek Kat Mülkiyeti Kanunu'na aykırı şekilde yapılan ilave inşaatların yıktırılmasını istemiş, mahkemece davalı tarafından gerçekleştirilen inşaatın binanın sağlamlığına zarar vermediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın 19. maddesinin birinci fıkrasına göre kat malikleri anataşınmazın bakımına, mimari durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecburdurlar. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, yargılama sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor içeriğinden; kırk yaşın üzerinde bulunan anayapıda teras katta bulunan bağımsız bölüm içerisinde mimari projede bulunmayan bir kısım inşaat işlerinin yapıldığı, bölme duvarlarının örüldüğü, bu durumun bir tehlike arzetmediğinin açıklandığı, ancak davacının da iddia ettiği gibi iki bölüm haline getirilen teras kattaki 17 numaralı daireye yeni kapı veya pencereler açılıp açılmadığı, onaylı mimari projeye aykırılık teşkil edebilecek imalat ve değişikliklerin yapılıp yapılmadığının, yapılan bölme duvarlarının veya diğer imalatların oldukça yaşlı olan binayı etkileyecek bir biçimde yük yükleyip yüklemediğinin, tüm bunların dışında ortak alanlara müdahale edilip edilmediğinin, yapılan işlerin imar mevzuatına da aykırılık teşkil edip etmediğinin tam olarak açıklığa kavuşturulmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, yukarıda değinilen tüm hususları yerinde onaylı mimari proje de uygulanmak suretiyle inceleyip irdeleyen ve bu işlerden anlayan uzman yeni bir bilirkişi heyetiyle tespit yaptırılıp oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, yeterli araştırma ve incelemeyi içermeyen eksik bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.