Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10063 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10875 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, dava konusu 12 blokta kat irtifakı ve arsa paylarının yeniden düzenlenmesi, tapu iptal ve tescili ile ifraz istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı kooperatifin malik olduğu, .... Mahallesi 41064 ada 1 parsel sayılı 11177 m² yüzölçümündeki arsa üzerine arsa payı karşılığı inşaat yapılması için dava dışı (.... İnşaat) şirketi ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede taşınmaz üzerine A-B-C-D-E-F-G-H-I-J-K-L olarak 12 bloktan ibaret 108 daire yapılması, bu bloklardan H-I-J-K-L bloklarının kooperatife, diğer blokların tamamının yüklenici firmaya ait olmasının kararlaştırıldığını yüklenicinin önce kendisine ait E-F-G blokları bitirip sonra kooperatife ait H-I-J-K-L blokların inşaatına başladığını, inşaatlar devam ederken, kendisine ait olan E-F-G bloklardaki dairelerin satışına muvafakat edilmesini isteyip bu bloklardaki dairelerin tamamını üçüncü kişilere sattığını, bir süre sonra yüklenicinin ekonomik krize girdiğini, sözleşmenin karşılıklı olarak feshedildiğini, dava konusu 41064 ada 1 parselin imar planının ifraza imkan verdiğini, bunun için gerekli olan yetki belgesi, muvafakatname-vekaletnamenin davalılardan sözlü ve yazılı olarak istendiği halde sonuç alınamadığını, anlaşarak ortaklığı giderme imkanı kalmadığını bildirerek 41066 ada 1 parselde kayıtlı 11177 m² yüzölçümündeki arsanın, davalıların da içinde bulunduğu 3.kişilere ait E-F-G blokların bulunduğu yerin bir parsel, H-İ-J-K-L blokların bulunduğu (kooperatif üyelerine ait olan) yerin bir parsel, A-B-C-D blokların (inşaat yapılmayan) yine 1 parsel olarak hükmen ifrazına, E-F-G bloklardaki daireleri müteahhitten satın alan üçüncü kişilerin kendi parselleri içinde bırakılmalarına, diğer blokların bulunduğu parsellerin de kooperatif adına tesciline, A-B-C-D blokların yapılacağı yerde yükleniciden daire satın alan üçüncü kişiler ve davalıların hisselerinin iptali ile kooperatif adına tescilini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Davaya konu olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. Başka bir ifade ile mahkeme, olayların davacı tarafından yapılan hukuki tavsifi ile bağlı olmayıp, olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi tayin eder (HMK. m. 33). Dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde anlatılan olaylara ve taleplere göre dava; kat irtifakının sonlandırılmasına ilişkindir.634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının kat irtifakının sona erdirilmesini düzenleyen 49. maddesinde; “Kat irtifakına konu olan arsanın maliki veya ortak malikleri, tapu memuruna verecekleri yazılı bir beyanla kat irtifakına ait sicil kaydını sildirerek bu irtifaka her zaman son verebilirler. Kat irtifakı, buna konu olan arsanın tamamıyla yok olması veya üzerinde yapı yapılamıyacak hale gelmesi veya kamulaştırılması ile kendiliğinden sona erer.Kat irtifakına konu olan arsa üzerinde, bu irtifakın kurulması sırasında verilen plana göre beş yıl içinde yapı yapılmazsa maliklerden birinin istemi üzerine, sulh hakimi, gerektiğinde ilgilileri de dinleyerek, duruma göre kat irtifakının sona ermesine veya belli bir süre için uzatılmasına karar verir. Süre istem üzerine yeniden uzatılabilir. Yukarıdaki fıkra uyarınca kat irtifakı kaldırıldığında tapu kütüğündeki kayıt silinir." hükümleri öngörülmüştür. Dosyanın incelenmesinde, dava konusu edilen anataşınmazda malik olan bir kısım şahısların davada taraf olmadığı, sadece E-F-G bloklarındaki maliklerin davalı sıfatıyla taraf gösterilip karar verildiği anlaşılmıştır. Bu tür davalarda yargılama sonucu verilecek karar tüm malik ve mirasçıların da hukukunu yakından ilgilendirdiğinden mahkemece usul ekonomisi de gözetilerek tüm malik ve mirasçıların davaya dahil edilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilerek tüm deliller toplanıp oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, yanlış nitelendirmeye dayalı ve taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.