MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ... Köyü 341 ve 371 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak;...-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazların kuru tarım arazisi niteliğinde olduğu belirtilmiş ve %... oranında kapitalizasyon faizi uygulanmak suretiyle değer biçilmiştir.Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre, iklim şartları, arazinin toprak ve topoğrafik yapısı ve bölgesindeki konumu (büyük yerleşim yerlerine uzaklığı v.b.) dava konusu taşınmazın bulunduğu yerle benzer nitelikte olan, ülkemizin değişik yörelerindeki kuru tarım arazilerinin değerlendirilmesinde, (değeri önemli şekilde etkileyen kanıtlanmış, farklı ve özel bir faktör bulunması hali hariç) kapitalizasyon faiz oranı %... olarak alınmaktadır. Hal b??yle iken, taşınmazın değerinin belirlenmesinde kapitalizasyon faizi oranının %... yerine %... oranı uygulanmak suretiyle fazla bedele hükmedilmesi,...-Dava konusu taşınmazların yerleşim yerlerine, yakın olması, konumu, toprak ve arazi özellikleri nedeni ile tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değerinde en fazla %10 oranında objektif değer artışına neden olabileceği düşünülmeden %30 oranında objektif değer artışı uygulayan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuş olması,...-02.11.2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 662 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 58.maddesinde yapılan düzenleme ile özel bütçeli idareler kapsamına alınan ....Müdürlüğü'nün karar tarihi itibariyle 492 sayılı Harçlar Yasasının 13. maddesinin (j) fıkrasından kaynaklanan yargı harçlarından muafiyeti ortadan kalkmış olduğu halde davacı idarenin harçtan muaf olduğu belirtilerek harç alınmamış olması,...-Köy muhtarlığının davalı olma sıfatının bulunmadığı hususu gözetilmeksizin, köy muhtarlığı hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.