Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 963 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 17949 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSuç : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: ........ 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 14.12.2004 gün 2002/301- 2004/405 Esas-Karar sayılı ilamı ile 765 sayılı TCK'nın 492/1, 522/1, 492/1, 71. maddeleri gereğince 4 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanığın hükmü süresinde temyiz etmemesi nedeni ile Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nin 30.12.2005 gün ve 2005/11876-12950 Esas-Karar sayılı ilamı ile temyiz talebinin reddine karar verilip hükmün mevcutları ile kesinleştiği, hükümden sonra 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın uyarlanması istendiğinde; Mahkemece duruşma açılarak, 20.11.2006 tarih 2006/181 Esas, 2006/381 Karar sayılı ilamı ile hükümlü hakkında 765 sayılı TCK'nın 492/1, 522/1, 492/1, 71. maddeleri gereğince 4 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, dosyanın hükümlünün temyizi üzerine Yargıtay'a gönderildiği, Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nin 17.06.2013 tarih 2009/24240 Esas, 2013/10047 Karar sayılı bozma ilamı ile; hükümlü ..........'nun bulunamayan hayvanların parasını soruşturma aşamasında yakınanlara ödediği ve onların da şikayetten vazgeçtikleri ve somut olayda suça konu küçükbaş hayvanların 765 sayılı TCK'nın 491/5. maddesinde zikredilen hayvanların konulmasına mahsus bir yerden çalınmış oldukları iddia ve iddiayı tespit eden keşif tutanağı ile sabit olduğu dikkate alınmadan yazılı şekilde uygulama yapılması; kabule göre de; eylemin gece işlendiğine dair kesin ve inandırıcı delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde gösterilmeden hukuki tavsifte yanılgıya düşülerek; sanık hakkında ....... 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 14.12.2004 gün 2002/301- 2004/405 Esas-Karar sayılı ilamı ile 765 sayılı TCK'nın 492/1, 522/1, 492/1, 71. maddeleri gereğince 4 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanığın hükmü süresinde temyiz etmemesi nedeni ile Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nin 30.12.2005 gün ve 2005/11876-12950 Esas-Karar sayılı ilamı ile temyiz talebinin reddine karar verilip hükmün mevcutları ile kesinleştiği,Hal böyle olunca; Kesinleşen yanılgılı uygulamanın ise sonraki yasa değişikliği nedeniyle yerel mahkemece yapılacak uyarlama yargılaması sırasında düzeltilmesi olanağı bulunmadığı, bu itibarla “Kanun yararına bozma” ve “sonradan yürürlüğe giren Yasa'nın değerlendirilmesi” kurumlarında yöntem ve ihdas ediliş nedenleri bakımından farklı yargılama kurumları olduğu değişik alanlara ait düzenlemeler içerdiği gerçeği dikkate alındığında usulünce açılan temyiz davası ile incelenmeden kesinleşen kararlardaki hukuka aykırılığın ülke sathında uygulama birliği sağlamak amacıyla önce kanun yararına bozma yolu ile giderilmesinden sonra lehe yasa değerlendirilmesi yapılması gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde hüküm kurulması ve sair hususlardan bozma kararı verildiği, mahkemece bozma ilamına uyma kararı verilerek 6. Ceza Dairesi'nin bozma ilamında da bu hususun belirtilmesine rağmen kanun yararına bozma yoluna gidilmeksizin yeniden duruşma açılarak 27.11.2013 gün ve 2012/221 Esas 2013/493 Karar sayılı ilamı ile hükümlü hakkında 765 sayılı TCK'nın 491/5, 522/1, 491/5, 71. maddeleri gereğince 2 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmakla, hükümlü hakkında ......... 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 14.12.2004 gün 2002/301- 2004/405 Esas-Karar sayılı kararı kesinleşen ilamı ile ilgili olarak kanun yararına bozma yoluna gidilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı biçimde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, hükümlü ..........'nun temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, infaz aşamasındaki hükümlü yararına uygulamaların kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, 27.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.