Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 885 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7385 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSuç : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: I-... ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde;Hükümlü ... ... hakkında kurulan 25.2.2005 gün ve 2005/43 Karar sayılı önceki hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiğinin anlaşılması karşısında; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 18.09.2007 günlü, 2007/125-186 sayılı kararında açıklandığı gibi, adı geçen hükümlü hakkındaki temyiz edilmeksizin kesinleşen ilk hüküm, ancak suç tarihinden sonra yürürlüğe giren yasalar yönünden uyarlama yargısının konusu olabilir ve genel yargı ile uyarlama yargısı birlikte yürütülemez.Hükümlü hakkındaki kararın kesinleşmesinden sonra, aynı dosyada yargılanan sanık ... ... tarafından temyiz edilmesi ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 5.2.2006 tarihli yazıları ile 5237 sayılı TCK nın değerlendirilmesi amacıyla dosyanın iadesi üzerine, hakkında hüküm kesinleşmiş olan ... ...'nın tekrar yargılama sürecine dahil edilerek, ikinci hükmün kurulduğu anlaşılmaktadır. Kurulan bu ikinci hüküm, hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde olduğundan, hukuken varlık kazanmayan bir kararın temyiz davasına konu edilmesi de mümkün değildir.Bu nedenlerle, ... ... hakkında yeniden kurulan 27.9.2006 tarihli ikinci hükme yönelik, hükümlü ... ... müdafiinin konusu bulunmayan temyiz talebinin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE, 5252 sayılı Kanun’un 9/3. maddesine göre, gereğinin takdiri yönünden, mahkemesine gönderilmesi için dosyanın incelenmeden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, II-Sanık ... ... hakkında müşteki ... ... yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;Sanığın, 28.6.2002 günü gece saat 01.00 sıralarında müşteki ... ...., yerden 1 metre yüksekliğinde bulunan ikametine, şahsi çeviklik gerektirmeksizin tırmanarak, açık kapıdan içeri girmesi ve pek hafif değerde bulunan para ve kimlikleri çalması şeklinde gerçekleşen eyleminin 765 sayılı TCK'nın 492/1 ve 522. maddelerinde yazılı bulunan suçu oluşturduğu, 5237 sayılı TCK'nın ise 142/1-b ve 143. maddeleri kapsamında olduğu, zamanaşımı hükümleri bakımından 765 sayılı TCK'nın sanığın daha lehine bulunduğu anlaşılmakla, sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK'nın 492/1 ve 522. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasa'nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirtilen 7 yıl 6 aylık uzamış zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 28.6.2002 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ... ve müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,III-Sanık ... ... hakkında müştekiler ... ..., ... ..., ... .... ve ... .... yönelik hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.Ancak,1-Sanığın temyiz dilekçesine ekli olarak sunduğu .... Devlet Hastanesinin 8.5.2012 tarihli raporda sanığın % 80 psikopatik özürlü olduğunun bildirildiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nın 32. ve 57. maddeleri ışığında, sanığın suç tarihinde işlediği eylemin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinde tamamen veya önemli derecede azalma olup olmadığı araştırılıp yöntemince raporla saptanarak, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi,2-Sanık ... ...'ün, hakkındaki hükmü kesinleşen ... ... ile arasında menfaat çatışması bulunduğu ve ayrı müdafiiler tarafından temsil edilmeleri gerektiği gözetilmeden sanık ... ... ve hükümlü ... ...'nın aynı müdafii tarafından temsil edilmeleri suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, 3-Sanığın, baba-oğul olan ve aynı evde ikamet eden müştekiler ... ... ve ... .... pantolon ceplerinden para ve kimlikler çalması şeklinde gerçekleşen eyleminde, sanığın çaldığı eşyaların farklı kişilere ait olduğunu bildiği ya da bilebilecek durumda olup olmadığı hususları tartışılıp, sanığın çaldığı paraların farklı kişilere ait olduğunu bildiği ya da bilebilecek durumda olduğunun anlaşılması halinde iki ayrı hırsızlık suçunun oluşacağı, aksi halde sanığın tek bir hırsızlık suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden sanığın çaldığı eşyaların farklı kişilere ait olduğunu bildiğine ilişkin kanıtların nelerden ibaret olduğu da karar yerinde tartışılmaksızın yazılı şekilde 765 sayılı TCK'nın 80. maddesi uygulanmak suretiyle ceza arttırımına gidilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ... ve müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 26.1.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.