MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme HÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:I-Sanıklar ... ve ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelenmesinde:14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun'a eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000,00 TL'ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 2.400,00 TL adli para cezasına ilişkin hükümlerin, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi gereğince sanıklar ... ve ...'in temyiz talebinin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,II- Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan; sanıklar ... ve ... hakkında ise hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelenmesinde:Sanıklar ... ve ... konut dokunulmazlığını ihlal suçunu birlikte işlemeleri karşısında sanıklar ... ve ... hakkında TCK'nın 119/1-c maddesinin uygulanmaması; adli sicil kaydına göre tekerrüre esas sabıka kaydı bulunan sanık ... hakkında TCK'nın 58. madde hükümlerinin uygulanmaması karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştırSuç tarihinde, saat 07.51'den itibaren sanık ...'in kullandığı telefonun sinyal bilgilerinin ..., ..., ... yolundan alınması, bu durumun ... ... Başkanlığı'ndan alınan baz istasyonuna ve iletişimin tespitine ilişkin tutanaktan anlaşılması, bu hususun gerekçeli kararda belirtilmesi; sanık ...'ın mahkemedeki savunmasında; ... arasında ... aracının arızalandığını, Dilaver ve kendisini aradığını, gelip yağları aktarmasını istediğini, ... ile bozulan aracın yanına gittiklerini, yağları araca yüklediklerini söylemesi, kollukça tutulan teknik takip izleme tutanağında ise polisten kaçan sanık ...'ın, .... yerini sorması, ... telefonu verdiği ... isimli şahsın ise malların sağlam yere boşalttığını söylemesi; her ne kadar sanık ...'in talimat yoluyla alınan savunmasında telefonunu sanık ...'a kullanması için verdiğini, telefonun 1 yıldır sanık ...'da kaldığını, daha sonra hattını aldığını savunmuş ise de, iletişimin tespiti tutanaklarında suç tarihinde saat 09.01'de sanık ...'in hattından yapılan görüşmede sanık ...'ı kastederek “..., napıyon” şeklinde hitap edilmesi bu durumda arayan ve aranan kişinin aynı olmasının hayatın olağan akışına aykırı olması karşısında; sanık ...'in telefon görüşmelerinin başka delillerle doğrulanmadan ve gerekçeye yansıtılmadan mahkumiyetine karar verilerek CMK'nın 232. maddesine aykırı davranıldığından bahisle bozma isteyen tebliğnamadeki görüşe iştirak edilmemiştir.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.Ancak;1)Kasten işlemiş oldukları suçlardan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK'nın 53/1-c bendinde belirtilen haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca, kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi ve ayrıca T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,2)Yargılama gideri olarak belirlenen ve sanıklardan eşit olarak tahsiline karar verilen 33,00 TL'nin her bir sanık için belirlenecek miktarının 6183 sayılı Kanun'un 106/1. maddesinde belirlenen 20,00 TL'den az olması nedeniyle 6352 sayılı Kanun'un 100. maddesi ile eklenen 5271 sayılı CMK'nın 324/4. maddesi gereğince Devlet Hazinesine yükletilmesi yerine sanıklardan tahsiline karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ...'in temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" hükümden çıkartılması ile yerine "TCK'nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" cümlesi eklenmek suretiyle ve hükümden yargılama giderlerine ilişkin kısmın çıkarılarak yerine “yargılama gideri olarak hesaplanan 33,00 TL'nin CMK'nın 324/4. maddesine 6352 sayılı Kanun'un 100. maddesiyle eklenen değişiklik gözetilerek hazineye yükletilmesine'' cümlesinin eklenmesi suretiyle eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.