Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6613 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 23690 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, konut dokunulmazığını ihlal etme HÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: A- Sanık ... hakkında konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin temyiz incelemesinde:5271 sayılı CMK'nın 231/5 maddesine göre verilen ve davayı esastan sonuçlandırır nitelikte olmayan “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12.maddesince itiraz yolu açık olup, temyiz olanağı bulunmadığından; aynı yasanın 264. maddesine göre de kanun yolunun ve merciin belirlenmesinde yanılma başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından, sanık ... ve müdafiinin dilekçeleri itiraz niteliğinde kabul edilerek itirazının merciince incelenerek esastan karar verilmek üzere dosyanın incelenmeksizin talebe uygun olarak İADESİNE, B- Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan ve sanık ... hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde:Hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerde eylemin gece işlendiğinden bahisle 5237 sayılı TCK’nın 143.maddesi ile ½ oranında artırım yapıldığı halde, artırım oranının ¼ olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiş ve sonuca etkili görülmemiştir.Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca, kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine, Tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücretinin sanıklara yükletilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak;1-a) 5237 sayılı TCK’nın 58/5.maddesi uyarınca fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olan sanık hakkında bu sabıkası nedeniyle tekerrür hükümleri uygulanamayacağı. Bu nedenle kurulan hükümde tekerrüre esas alınan...Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2011/336-2012/471 sayılı kararının tekerrüre esas olmayacağı gözetilmeden 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesi gereğince sanık ... hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi,b) Kabule göre de; Denetimli serbestlik tedbirinin süresinin infaz aşamasında 5275 sayılı Kanun hükümleri uyarınca belirlenmesinin gerektiği gözetilerek 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesinin 7. fıkrası gereğince hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesiyle yetinilmesi gerekirken infazı kısıtlar biçimde 3 yıl denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi,2- 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun yalnız kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafii ile sanık ... ve müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenle teblignameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “Sanık ...’na verilen hürriyeti bağlayıcı cezanın TCK’nın 58.maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra 3 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına,” ve ‘‘TCK’nın 53/1. maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine ‘‘5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanıkların mahkum oldukları hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmalarına’’ cümlesinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.