Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 629 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 24053 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetYerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Katılanın suç tarihinde saat 18.30'da cep telefonunu basketbol sahası yanındaki duvarın üzerine bıraktığını, daha sonra telefonunun yerinde olmadığını fark ettiğini beyan etmesine ve suça sürüklenen çocukların da suçlamaları kabul etmemesine göre; suç tarihinde gece vaktinin 19.51'de başladığının anlaşılması karşısında suçun geceleyin işlendiğine ilişkin delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde gösterilip tartırılmadan, hırsızlık suçunun gece vakti işlendiğinden bahisle yazılı şekilde karar verilmesi,2-Suçun gündüz vakti işlendiğinin kabulü halinde, hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğü giren 6373 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının b bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK'nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığını anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca, "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan Kanun ile sonradan yürürlüğü giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." hükmü de gözetilerek 6373 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun'un 253. maddesinde belirtilen esas ve usullere göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra, sonucuna göre suça sürüklenen çocukların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,3-Suçtan zarar gören müştekinin talimat yolu ile alınan beyanında katılma isteminde bulunmasına karşın CMK'nın 237 ve devamı maddelerine göre katılma isteminin karara bağlanmaması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafilerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeple tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 18.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.