MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal HÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: I- Konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün incelenmesinde: Suç tarihinde (15-18) yaş aralığında olan suça sürüklenen çocuğun, gündüz sayılan zaman dilimi içinde müştekinin evine hırsızlık amacıyla girmesi şeklindeki eylemine uyan konut dokunulmazlığını ihlal suçu için 5237 sayılı TCK’nın 116/1, 31/3, 66/1-e, 66/2. maddelerinde öngörülen 5 yıl 4 aylık asli zamanaşımının, hükmün kurulduğu 16.02.2010 tarihi ile inceleme tarihi arasında geçmiş bulunması ve bu süre içerisinde zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmamış olması,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ...'ün temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, II- Hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde: Oluş ve dosya içeriğine göre, suça sürüklenen çocuğun aşamalarda alınan savunmalarında, müştekiye ait evin kapısını teyzesinin çantasından aldığı anahtarla açıp hırsızlık yaptığını beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK’nın 142/2-d maddesiyle hüküm kurulması gerekirken, aynı Yasanın 142/1-b maddesiyle uygulama yapılması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.Ancak;1-) Cezasının ertelenmesine karar verilen suça sürüklenen çocuk hakkında, hükmedilen deneme süresinin mahkum olduğu 1 yıl 1 ay 10 gün ceza süresinden az olamayacağının gözetilmemesi suretiyle anılan Yasanın 51/3. maddesine aykırı davranılması,2-) T.C. Anayasası'nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK'nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, suça sürüklenen çocuk için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin suça sürüklenen çocuktan alınmasına hükmedilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu müdafii ücretinin suça sürüklenen çocuktan alınmasına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ...'ün temyiz nedeni ve tebliğnamedeki düşünce bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, denetim süresinin “1 yıl 1 ay 10 güne” çıkartılması ve “Yargılama giderine” ilişkin kısım çıkarılarak (Zorunlu savunman ücreti çıkartıldıktan sonra kalan yargılama masrafının 6183 sayılı Kanunun 106. maddesinde belirlenen 20 TL'den az olması nedeniyle 6352 sayılı Kanunun 100. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesi gözetilerek) "Yargılama giderinin Hazine üzerinde bırakılmasına" karar verilmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.