MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: A-Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde; Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK'nın 62. maddesi ile uygulama yapılırken hesap hatası sonucu 6 yıl 3 ay hapis cezası yerine yazılı şekilde eksik ceza tayini, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanıklar ... ve ... müdafilerinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, B-Sanıklar ... hakkında mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını bozma ile sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Sanıklar hakkında 5237 sayılı Yasanın 62. maddesi ile uygulama yapılması sırasında hesap hatası sonucu 3 ay 10 gün hapis cezası yerine 3 ay 15 gün hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayini,2-Uzun süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın ertelenmiş olması halinde 5237 sayılı TCK'nın 53/3 maddesi gereğince aynı Yasanın 53/1 maddesinin ''c'' bendinin '' kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından'' uygulanmayacağı, ''e'' bendinde söz konusu edilen hak yoksunluğunun ise uygulanmamasına karar verilebileceğinin belirtildiği, diğer bentlere ilişkin herhangi bir kısıtlama olmadığının, anlaşılması karşısında, sanık ... hakkında mahkumiyetin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK'nın 53/1 maddesinin a, b, c (kendi alt soyu hariç) ve d bentlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafilerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan sonuç olarak hükmolunan 3 ay 15 gün hapis cezasının 3 ay 10 gün hapis cezasına indirilmesi ve sanık ... hakkında işyeri dokunulmazlığı suçundan almış olduğu cezası nedeniyle ‘‘5237 sayılı TCK'nın 53/1 maddesinin a, b, c (kendi alt soyu hariç) ve d bentlerinde belirtilen haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına’’ cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, C-Sanık ... hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesine gelince;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Mahkemece katılanların suçtan doğan zararının giderilmemiş olması nedeniyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de; işyeri dokunulmazlığını bozma suçu nedeniyle oluşmuş bir zararının olmadığının anlaşılması karşısında; yerinde olmayan ve yetersiz gerekçeyle yazılı biçimde anılan hükmün uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,2-Hürriyeti bağlayıcı cezanın ertelenmiş olması halinde 5237 sayılı TCK'nın 53/3 maddesi gereğince aynı Yasanın 53/1 maddesinin ''c'' bendinin '' kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından'' uygulanmayacağı, ''e'' bendinde söz konusu edilen hak yoksunluğunun ise uygulanmamasına karar verilebileceğinin belirtildiği, diğer bentlere ilişkin herhangi bir kısıtlama olmadığının, anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında mahkumiyetin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK'nın 53/1 maddesinin a, b, c (kendi alt soyu hariç) ve d bentlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 10.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.