MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak;1-Dosya kapsamından suça konu telefonun müşteki tarafından sanığa görüşme yapması için düğün salonunda iken verildiği ve sanığın gözden kaybolduğunun anlaşıldığı, düğün salonunun niteliği konusunda açıklık olmadığı, mahallinde keşif icra edilip suça konu telefonun sanığa verilmiş olduğu yer tespit edilerek bu yerin etrafı çevrili, kapı ve pencereleri bulunan bina veya eklenti niteliğinde olup olmadığı belirlendikten sonra sanığın hukuki durumunun taktiri gerektiği halde, bu husus yerine getirilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Yapılan keşif neticesinde;a-Eylemin TCK'nın 142/1-b maddesine uyduğu kabul edildiği takdirde, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesinin gözetilmesine,b-Eylemin TCK'nın 141/1. maddesine uyduğu kabul edildiği takdirde ise,Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK'nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçu da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca, “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun'un 253. maddesinde belirtilen esas ve usullere göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 17.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.