Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5663 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13121 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:Sanık hakkında 27/05/2010 gün ve 2010/159-339 sayılı karar ile her bir yakınana karşı ayrı ayrı olmak üzere iki kez 5237 sayılı TCK'nın 142/2-f, 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezasına karar verildiği, anılan bu kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği ancak sanığın sabıkasındaki diğer suçlarda 5237 sayılı Yasa'nın akıl zayıflığına ilişkin 32/2. maddesinin uygulanması ile sanığın halen Adana Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nde tedavi görmesi ve akıl sağlığındaki sorun nedeniyle maaş alması hususları gözönüne alınarak sanığın cezai ehliyetinin olup olmadığı tespit edilmeden hüküm kurulması sebebi ile karar hakkında kanun yararına bozma talep edildiği, Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nin 03.11.2011 gün ve 2010/30010-2011/44973 sayılı kararı ile ilamın bozulmasına karar verdiği; bunun üzerine yapılan yargılamada sanığın İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderilerek hakkında cezai ehliyetinin tam olduğuna dair 18.05.2012 gün ve 409 sayılı raporun alındığı; anılan raporda “suç tarihinde suçunu takip eden günlerde de herhangi bir akli arıza içinde olduğuna dair tıbbi bulgu ve belgeye rastlanmadığı”nın belirtildiği ve daha sonra Mahkemeye hitaben 23.07.2012 günlü yazının yazılarak görülen lüzum üzerine sanığın tüm tıbbi bilgi ve belgeleri ile yeniden gönderilmesinin istendiği ancak bu yapılmadan ve sanığın dosya içerisindeki diğer tıbbi belgelerine göre iyileşmesi mümkün olmayan akıl hastalığı bulunduğuna dair raporların mevcut olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın suç tarihinde işlediği eylemlerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinde tamamen ya da önemli derecede azalma olup olmadığının tespiti amacıyla sağlık durumu ile ilgili tüm belge ve raporlar eklendikten sonra Adli Tıp Kurumu'na gönderilip yeniden rapor alınması ve raporlar arasında çelişki olursa bunların giderilmesi sağlanıp, 5237 sayılı Yasa'nın 32. maddesi kapsamında kalıp kalmadığı tespit edildikten sonra sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun saptanmasında zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, Sanık ... ve vasisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 19.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.