MAHKEMESİ :Çocuk MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Müştekinin işyerinin yan tarafında açık arazi üzerinde bırakmış olduğu eşyaların bir kısmının tanık ...'a ait dükkanda ele geçmesi üzerine tanık ...'ın soruşturma aşamasında önce malzemeleri yaşı küçük iki şahıstan aldığını söylediği, sonraki ifadesinde ise daha öncesinde kendisinden yine malzeme almış olduğu suça sürüklenen çocuk ...'den satın aldığını ifade ettiği, suça sürüklenen çocuk ...'ün ise suçlamayı kabul etmediği, tanık ...'ın iddiası dışında, suça sürüklenen çocuğun malzemeleri tanığa sattığına ilişkin, ya da hırszlık suçunu işlediğine dair mahkumiyeti gerektirecek şekilde her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuğun atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde uygulama yapılması,Kabul ve uygulamaya göre de;Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun'u ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK'nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçu da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca, “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan Kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun'un 253. maddesinde belirtilen esas ve usullere göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre, suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesinin gözetilmesine, 17.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.