Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 518 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 26146 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanığın inşaat alanından demir çalmak isterken ihbar üzerine suça konu malzemeler ile birlikte yakalandığı olayda, sanığın görülmediği taktirde daha fazla demiri çalabileceği, bu aşamada çalınması amaçlanan malın değerinin açıkça belli olmadığı ve mahkemenin uygulamasında isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, tebliğnamede bu yönde bozma talep eden (2) nolu düşünceye iştirak edilmemiştir. Sanığın inşaatta kullanılmak üzere hazırlanan ve aynı alana bırakılan demirleri çalmaya teşebbüs etmesi şeklindeki eyleminin, 5237 sayılı TCK'nın 142/1-e maddesi kapsamında kaldığı halde, aynı kanunun 141/1 maddesi uyarınca uygulama yapılması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Her ne kadar hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK'nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçu da uzlaşma kapsamına alınmış ise de, atıfet kuralı uyarınca Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04.03.2008 gün ve 2008/6-47 Esas, 2008/43 sayılı Kararı ışığında, sanığın yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkacak sonuçtan ikinci kez yararlandırılmasının hakkaniyete aykırı sonuçlar doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin sakatlanmasına yol açacağı değerlendirildiğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak;Sanığın adli sicil kaydında yer alan tekerrüre esas alınabilecek mahkumiyetleri içinde en ağırı olan Aydın 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 20.11.2013 gün, 2013/1013 Esas ve 2013/1424 Karar sayılı kararına konu genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan hükmedilen kesinleşme tarihi 10.12.2013, infaz tarihi 23.01.2014 olan 500 TL adli para cezasına ilişkin hükümlülüğü yerine henüz 18 yaşından küçükken işlediği suç nedeniyle Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/217-373 E-K. sayılı ilamı ile verilen 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezasından ibaret ilamının, TCK'nın 58/5. maddesinin "fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişilerin işlediği suçlar dolayısıyla tekerrür hükümleri uygulanmaz" şeklindeki hükmü gözetilmeden tekerrüre esas alınması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'nin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin paragrafta yer alan “Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.12.2007 gün, 2007/217 Esas 2007/373 Karar sayılı 27.11.2012 tarihinde kesinleşen ilamı” cümlesinin çıkartılarak yerine “Aydın 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 20.11.2013 gün, 2013/1013 Esas 2013/1424 Karar sayılı kararına konu genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan hükmedilen kesinleşme tarihi 10.12.2013, infaz tarihi 23.01.2014 olan 500 TL adli para cezasına ilişkin ilamı” cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.