MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hırsızlık HÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Müştekinin ikamet ettiği apartmana hırsızlık amacıyla giren sanık hakkında TCK'nın 116/4. maddesi uyarınca dava zamanaşımı süresi içinde işlem yapılması olanaklı kabul edilmiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye, hakimin takdirine göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Dosya kapsamından, sanığın olay günü geceleyin saat 01.00 sıralarında müştekinin ikamet ettiği apartmana açık olan cümle kapısından girerek, müştekinin daire giriş kapısının önünde bulunan mutfak tüpünü çaldığı, yolda gitmekteyken, devriye gezen ekiplerin tesadüfen kendisini gördükleri, bunun üzerine sanığın elindeki tüpü atarak kaçmaya başladığı ve kovalamaca sonucu yakalanan sanığa sorulduğunda, suça konu tüpü yer göstermede bulunduğu apartmandan çaldığını söyleyerek soruşturma aşamasında henüz o ana değin hırsızlık eyleminden haberi olmayan müştekiye iadesini sağladığının anlaşılması karşısında sanık hakkında kurulan hükümde TCK'nın 168/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-5237 sayılı TCK'nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK'nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK'nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin, yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK'nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK'nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK'nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır. Somut olayda ise; müştekinin daire giriş kapısı önünde bulunan 30,00 TL değerindeki mutfak tüpünü çalan sanık hakkında, suça konu eşyanın değeri ve suç tarihindeki paranın satın alım gücü dikkate alındığında, suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK'nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 12.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.