Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 510 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 27111 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanık ...'ın bir hafta boyunca esnaf olan katılanın işyerine gidip geldiği, konuşmalarında bir yere yardım etmek istediğinden bahsettiği ve katılanın güvenini kazandığı, olay günü ise yardım için bir hocaya gidip vekalet alacağını, isterse kendisinin de yardım yapıp vekalet alabileceğini, hatta yapacakları yardımları ile birleştirip birlikte vekalet alabileceklerini söylediği, katılanın da kabul ettiği, birlikte yola çıktıkları, bir apartmana girdikleri, apartman boşluğunda kendisini hoca olarak tanıtan bir şahsın sanık ve katılanı karşıladığı, bu kişinin bir mendil açarak sanık ve katılanda yardım paralarını mendile koymalarını istediği, sanığın 4.000 TL’yi mendile koyduğu, katılanın da 5.000 TL’yi koyduğu, kendisini hoca olarak tanıtan kişinin katılana üzerinde daha fazla para varsa bunları da koyabileceğini söylemesi üzerine katılanın üzerinde bulunan 14 adet bileziği de mendile koyduğu, daha sonra kendisini hoca olarak tanıtan şahsın okuyor gibi birşeyler yaptığı ve sanık ile birlikte araca binerek kaçtıkları olayda, dosya kapsamına göre katılanın para ile bileziklerin zilyetliğini rızasıyla devrettiğinden söz edilemeyeceği ve katılan ile aynı yerde aynı anda birlikte olan sanığın katılanın araca binmesine fırsat vermeden kaçması nedeniyle atılı eylemin hırsızlık suçunu oluşturduğu, mahkemenin uygulamasında isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, tebliğnamede bozma talep eden düşünceya iştirak edilmemiştir. Hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK'nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suça da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usullere göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra, sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 16.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.