MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Sanığın olay günü gece saatlerinde müştekilerin evinin penceresini zorlayarak açıp girmek suretiyle hırsızlık yaptığının kabul edilmiş olduğu, kolluk görevlileri tarafından düzenlenen olay yeri inceleme raporunda zorlamadan bahsedildiği, pencerenin sağlam ve dayanıklılığı konusunda dosyada bilgi bulunmadığı, müştekilerin pencerenin PVC niteliğinde olduğunu belirtmiş olmaları karşısında, öncelikle olay yerinde keşif yapılıp anılan pencerenin sağlam ve dayanıklı olup olmadığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanıp sonucuna göre hukuki vasfın tayini gerektiği düşünülmeden eksik soruşturma ile yetinilip yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi, 2- Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK’nın (pencerenin sağlam ve dayanıklı olduğu kabul edildiği takdirde 493/1, değil ise 492/1), 522/1 (pek aşırı), 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın aynı suça uyan 142/1-b, 143, 53, 116/1-4, 53. maddelerinde öngörülen özgürlüğü bağlayıcı cezaların alt ve üst sınırları bakımından ve konut dokunulmazlığını bozmak suçu yönünden 5271 sayılı CMK'nın 253 ve 254. maddelerinde öngörülen “uzlaşma” hükümleri değerlendirilip, sonucuna göre lehe yasanın saptanması ve 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca, sanık yararına olan hükmün, 765 sayılı ve 5237 sayılı Yasaların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı ve her iki Yasaya göre, uygulanan yasa maddeleriyle, verilmesi gereken cezalar denetime olanak sağlayacak şekilde ayrı ayrı saptanıp, sonuç cezalar karşılaştırılarak, sanık yararına olan yasanın belirlenip hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, eksik ve denetime olanak vermeyecek biçimde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ile müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son.maddesinin gözetilmesine, 06.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.