Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4253 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11219 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Dosya kapsamından, sanığın, 20.10.2010 tarihinde müşteki ...'ın sorumlusu olduğu ... mağazasından peynir çaldığı, olay anına ilişkin kamera görüntüleri bulunmakta olup, bu yolla yakalanan sanığın bu müştekiye yönelik atılı suçu kabul ettiği, sanığın 13.04.2011 tarihinde başka bir ... mağazasından hırsızlık olayına karışıp yakalanması üzerine, müşteki ...'un 14.04.2011 tarihinde kolluğa müracaat ederek, sanığın, 11.12.2010 tarihinde kendisinin sorumlu olduğu marketten de hırsızlık yaptığı, kamera görüntüsünü cep telefonuna kaydettiği, bu yolla tanıdığı sanıktan şikayetçi olduğunu beyan ettiği, müşteki ...'in sunduğu görüntülerin incelenmesi ile tanzim edilen 14.04.2011 tarihli tutanak içeriğine göre sanığın 11.12.2010 günü bahse konu markete geldiği ancak ürün çalarken görünmediğinin tespit edildiği, aşamalarda müşteki ...'a yönelik 11.12.2010 tarihli eylemi kabul etmeyen sanığın, 28.09.2011 tarihli karar oturumda “her iki müştekiye yönelik eylemi açıkça ikrar edip, 20.10.2010 tarihli olay ile 11.12.2010 tarihli olayda ödeme yapmamış olabileceği ancak bunu hırsızlık kastıyla yapmadığı” yolundaki beyanları ile sanığa son sözü sorulduğunda “bu celse duruşmadaki samimi ikrara yönelik savunmalarını aynen tekrar ettiği” şeklindeki savunması ile müştekinin soruşturma aşamasındaki anlatımları ve sanığın suç tarihinde bahse konu markette bulunduğunu doğrulayan tutanak içeriği de dikkate alındığında 11.12.2010 tarihli eylemi açıkça ve tereddütsüz şekilde hakim huzurunda ikrar eden sanık hakkında müşteki ...'a yönelik eylemi nedeniyle beraat yönünde bozma talep eden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.Ancak;1-5237 sayılı TCK'nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK'nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK'nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin, yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK'nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK'nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK'nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır. Somut olayda ise; 20.10.2010 günü müşteki ...'ın sorumlusu olduğu marketten, toplamda 30,00 TL değerinde kaşar peyniri ile 11.12.2010 tarihinde müşteki ...'un sorumlusu olduğu marketten toplamda 85,00 TL değerinde sucuk ve kaşar peyniri çalan sanık hakkında, suça konu eşyanın değeri ve suç tarihindeki paranın satın alım gücü dikkate alındığında, suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK'nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,2-T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'un temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 29.3.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.