Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4143 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10166 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Dolandırıcılık HÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.Ancak;1)Suç tarihinde sanık ...'nun diğer sanıklarla birlikte kiralık bir araçla ...'dan ...'ye geldiği, sanık ...'nun arkadaşı ile birlikte yürüyen katılanın yanına gittiği, katılanın arkadaşına üzerindeki poları göstererek bunu nereden aldığını sorduğu, aynı poları giyen birinin kız kardeşini rahatsız ettiğini ve o kişiye benzediğini söylediği, kız kardeşi ile yüzleştirmek istediği, birlikte biraz yürüdükleri, daha sonra sanığın katılanın arkadaşının telefonunu isteyip mesajlara baktığı, sonrada katılanın telefonunu da istediği, sanık ...'ın kız kardeşimle sizi yüzleştireceğim diyerek biraz beklemelerini söylediği, o sırada katılan ve arkadaşının yoldan geçen bir arkadaşlarıyla konuşmaya başladıkları, sanığın yanlarından uzaklaştığı, köşeyi dönerek kaybolduğu, telefonunun çalındığını anlayan katılanın polise müracaat ettiği, etraftaki insanların sanığın bindiği aracı bildirdikleri, bu aracın polis tarafında durdurulduğunda, sanığın araçtan inerek kaçtığı, oturduğu koltuğun altında katılana ait cep telefonunun bulunarak, mağdura teslim edildiği olayda; sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 141/1. maddesinde yazılı hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden ve eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna ilişkin delillerin nelerden ibaret olduğu yeterince açıklanmadan, yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de;2) Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması ve yine T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'nun temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca ceza süresi bakımından sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 28.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.