Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4089 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12001 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hırsızlığa teşebbüs HÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: 16.11.2007 tarihinde sanığa baro tarafından müdafii olarak atanan Av. ...'in 05.08.2009 havale tarihli dilekçesi ile, askerlik hizmeti nedeniyle 01.08.2009 tarihinden sonraki duruşmalara katılamayacağını bildirdiği, 17.03.2010 tarihli oturumda sanık müdafii olarak Av. ...'ın atandığının belirtildiği, 31.05.2011 tarihli hükmün sanığın ve müdafiinin yokluğunda verildiği, gerekçeli kararın Av.... yerine Av. ... adına tebliğe çıkarıldığı ve adı geçenin çalışanına 12.07.2011 tarihinde tebliğ edilerek hükmün 20.07.2011 tarihinde kesinleştirildiğinin anlaşılması karşısında; Av. ...'ın 09.01.2012 tarihli temyiz dilekçesinin süresinde olduğu ve mahkemenin 26.12.2011 tarihli eski hale getirme talebinin kabulüne ilişkin ek kararının hukuki dayanaktan yoksun ve yok hükmünde olduğunun tespitiyle yapılan incelemede; Adli sicil kaydına göre mükerrir olan sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 58/6-7. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz sisteminin ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “a, b, c, d, e” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, ayrıca, T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,2-T.C. Anayasa’sının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK'nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasa'nın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanık için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretlerinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretlerin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde sorgu sırasında görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, “T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle hüküm fıkrasından; "TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların” çıkartılması ile yerine “TCK'nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına” ibarelerinin eklenmesi, yargılama giderlerine ilişkin kısmın çıkartılarak, ''yargılama aşamasındaki müdafii ücreti, 4 adet davetiye gideri, 11 adet posta gideri olmak üzere 250,40 TL yargılama giderinin sanıktan tahsiline” karar verilmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.