MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: 26.04.2012 tarihli hükmün o yer Cumhuriyet Savcısı tarafından sanıklar aleyhine temyiz edilmesi karşısında, tebliğnamede hükmün CMUK'nun 326/son maddesi gözetilerek bozulması gerektiği yönündeki görüşe iştirak edilmemiştir.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.Ancak; 1)Sanıkların, müştekinin sabit bir yere kilitlemeden açık alana park ettiği motosikletini çalmaları şeklinde gerçekleşen eylemin, 5237 sayılı TCK'nın 142/1-e maddesi kapsamında olduğu gözetilmeden, aynı Yasa'nın 141/1. maddesi ile uygulama yapılması,2)Hırsızlık eyleminin saat 01.00 sularında gerçekleştiği ve suçun anılan Yasa'nın 6/1-e maddesine göre gece sayılan zaman diliminde işlendiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı Yasa'nın 143/1. maddesinin uygulanmaması,3)Kasten işlemiş oldukları suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “a, b, c, d, e” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, ayrıca, T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanıkların ve o yer Cumhuriyet Savcısı'nın temyiz nedenleri ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 24.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.