Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4049 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 27821 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hırsızlık HÜKÜM : Uyarlama talebinin reddi, infazın durdurulmasına yer olmadığına, kesinleşmiş kararın aynen infazına Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Hükümlünün 14.07.2003 günü saat 04.45 sıralarında müştekinin 5. katta bulunan ikametgahına şahsi çeviklik göstermek suretiyle açık olan balkon kapısından girdiği, ihbar üzerine olay yerine gelen kolluk görevlileri tarafından evin içerisinde yakalandığı ve eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı olayda, UYAP kayıtlarına göre suç tarihinde güneşin doğuş saatinin 05.55 olduğu, TCK nın 6/1-e maddesi uyarınca saat 04.55'den önceki zaman diliminin gece olarak kabul edilmesi gerektiği, dosya arasında bulunan yakalama tutanağına göre eylemin saat 04.45 sıralarında gerçekleştirildiğinin anlaşılması karşısında, hırsızlığın gece vakti işlendiğinin kabulü ile yapılan incelemede; 5237 sayılı TCK’nın 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK'nın 493/1. maddesinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu, somut olayda hükümlünün eyleminin, 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b, 143, 35 maddelerine uyan hırsızlık suçunun yanında aynı yasanın 116/4 maddesine uyan geceleyin konut dokunulmazlığını bozma suçunu da oluşturduğu, 5271 sayılı CMK'nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca konut dokunulmazlığını bozma suçu ile ilgili olarak uzlaşma hükümlerinin de değerlendirilmesi sonucunda, uygulamaya göre lehe Yasa'nın belirlenmesinde zorunluluk bulunduğu,2-Lehe yasa değerlendirmesi sırasında 765 sayılı TCK'nın 61. maddesi gereğince en üst oranda indirim yapılırken, hükümlünün üzerinde hiçbir eşya geçmediği halde, 5237 sayılı TCK'nun 35. maddesi gereğince aynı şekilde en üst oranda indirim yapılmadığı, önceki hükümde olduğu şekilde en üst oranda indirim yapılması ve geceleyin konut dokunulmazlığını ihlal suçu yönünden de uzlaşmanın sağlanması halinde (hükümlünün açık olan balkon kapısından girmesi nedeniyle ayrıca mala zarar verme suçunun oluşmayacağı da dikkate alınarak) 5237 sayılı TCK hükümlerinin hükümlü lehine olacağının gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, hükümlü ........ müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, infaz aşamasında hükümlü lehine uygulamaların kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, 24.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.