MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSuç : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.Ancak;1)Sanığın müştekinin elindeki cep telefonunu alıp kaçtığı anlaşıldığından eylemin TCK'nın 142/2-b maddesi kapsamında kalmasına rağmen yazılı şekilde uygulama yapılması,2)Sanığın suça konu cep telefonunu mağdurun elinden alıp uzaklaştığı esnada çevrede bulunan güvenlik timlerince kovalamaca sonucu yakalandığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK'nın 35. maddesinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de;3)İddianamede sanık hakkında hırsızlığa teşebbüs suçundan 5237 sayılı TCK'nın 35. maddesinin uygulanmasının istenilmesine karşın, 5271 sayılı CMK’nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, 4)Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması ve yine T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ...'in temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 21.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.