MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlalHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Sanığın ilk hırsızlık eylemi nedeniyle suç duyurusunda bulunulup, kamu davası açılması halinde her iki dava dosyasının birleştirilerek sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği halde, iddianamedeki olayın anlatım biçimi ve uygulanması istenen yasa maddelerine göre; sanık hakkında, ilk gerçekleştirdiği hırsızlık suçundan 5271 sayılı CMK'nın 170. maddesine uygun olarak açılmış bir dava bulunmamasına rağmen, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemle sınırlı olduğu gözetilmeden, sanığa ek savunma hakkı tanınıp TCK'nın 43. maddesinin uygulanıp cezalandırılmasına karar verilmesi suretiyle dava konusu dışına çıkılarak 5271 sayılı CMK’nın 225/1. maddesine aykırı davranılması, 2-Suçun işlendiği yerin müştekinin ev veya işyerinin eklentisi niteliğinde bulunmadığı, faal olarak kullanılmadığı ve sadece elektrik malzemesi koymakta kullanılan depo vasfında bir yer olduğu, işyeri dokunulmazlığını bozma suçunun yasal unsurlarının oluşmadığının anlaşılması karşısında; sanığın atılı suçtan beraati yerine, mahkumiyetine karar verilmesi,3-Kasten işlemiş olduğu suçlardan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK'nın 53/1-c bendinde belirtilen haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi ve T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'in temyiz nedenleri ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 16.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.