Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3555 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11877 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın, müştekinin evinin bitişiğindeki eklenti mahiyetinde olan ahırdan tavuk çalmak suretiyle hırsızlık suçunu işlediğinin anlaşılması karşısında; zamanaşımı içerisinde TCK’nın 116/1. maddesindeki gündüzleyin konut dokunulmazlığını ihlal suçundan işlem yapılması olanaklı görülmüş;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Müştekinin köy evine bitişik ahırından 4 adet tavuğun, sanık tarafından çalınması biçiminde gerçekleştirilen eylemde, suçun 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b. maddesine uyduğu gözetilmeden; aynı Kanun'un 141/1. maddesi ile uygulama yapılması,2-5237 sayılı TCK'nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK'nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK'nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK'nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK'nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK'nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.Somut olayda ise; sanığın suç tarihinde müştekinin evinin bitişiğindeki ahırdan piyasa değeri 60,00 TL olan 4 adet tavuğu çalması karşısında; hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK'nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, 3-5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkındaki Kanun'un 108/2. maddesi uyarınca tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağının anlaşılması karşısında; sanığın adli sicil kaydına ve getirtilen mahkeme ilamlarına göre, önceki suçların içinde tekerrüre esas alınabilecek en ağır mahkumiyetin .... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 14.10.2009 gün ve 2008/150-2009/241 E.K sayılı hükmüne konu kasten yaralama suçundan hükmedilen hapisten çevrili 6.000,00 TL adli para cezası olduğu ve bu hükümlülüğün tekerrüre esas alınması gerektiği halde, yazılı şekilde mükerrirlik uygulamasına esas alınan hükümlülüğünün kesin nitelikte olduğu gözetilmeden 1412 sayılı CMUK’nun halen yürürlükte olan 305/son maddesine aykırı davranılması, 4-T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'nun temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnağmeye uygun olarak BOZULMASINA, kazanılmış hakkın korunmasına, 16.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.