Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3351 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11244 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Müştekinin olay günü bisikletini aşevinin içerisinde duvara yaslı olarak bıraktığını belirttiğinin anlaşılması karşında, eylemin bina ve eklentilerinde bulunan eşyaya yönelik hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, TCK'nın 142/1-b maddesi yerine yazılı şekilde uygulama yapılması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.Ancak;1-5237 sayılı TCK'nın 50/3. maddesindeki "... fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış ... bulunanların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir." ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 106/4. maddesindeki "Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu ceza hapse çevrilemez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır." biçimindeki emredici düzenlemeler ve 5237 sayılı Kanun'un 50/6-7 madde hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, 18 yaşından küçük olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğun, hırsızlık suçundan dolayı tayin edilen kısa süreli hapis cezası yerine çevrilen tedbire uymaması halinde, kısa süreli hapis cezasının infazının mümkün olmadığı, seçenek tedbirin değiştirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,2-5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 11 ve 5237 sayılı TCK’nın 31. maddeleri uyarınca çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin; 12 yaşını doldurmamış çocuklar ile aynı maddenin ikinci fıkrasına göre işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan ya da davranışlarını yönlendirme yeteneği yeterince gelişmemiş 12-15 yaş grubunda bulunan çocuklar hakkında uygulanması olanağının bulunduğu gözetilmeyerek, ceza sorumluluğu bulunan ve mahkumiyet kararı verilen suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 5/3. maddesi uyarınca danışmanlık tedbirine hükmolunması, 3-Yargılama giderinin 6183 sayılı Kanun'un 106. maddesinde belirlenen 20.00 TL’den az olması nedeniyle 6352 sayılı Kanun'un 100. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesi gereğince hazineye yükletilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından "TCK'nın 50/6-7 maddeleri gereğince seçenek yaptırımın yerine getirilmemesi halinde hapis cezasının infazına" ilişkin ve "5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 5/3. maddesi uyarınca danışmanlık tedbiri uygulanmasına" ilişkin bölümlerin çıkartılması ve yargılama giderine ilişkin bölümün de çıkartılarak, yerine "6352 sayılı Kanun'un 100. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesi gereğince hazineye yükletilmesine" cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.