Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2419 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10577 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Günümüzde bilişim sistemleri ile sesli-görüntülü haberleşme, elektronik imzanın kabulü, yeni ticari ilişkiler, internet bankacılığı hizmeti ile para transferleri ve bunlar gibi pek çok yenilik toplumsal hayata girmiş, bilişim gerek iş, gerekse günlük hayatta vazgeçilemeyecek kadar önemli bir noktaya ulaşmış, bilişim teknolojileri daha hızlı ve ucuz bir nitelik arz etmesi nedeniyle, klasik yöntemlere nazaran daha fazla tercih edilir duruma gelmiştir. Bu sistemlerin güvenle kullanılması, aynı anda hızlı ve kolayca birçok kişiye ulaşılması ve bu tür suçların işlenmesinde faile kolaylık sağlaması nedeniyle nitelikli hal sayılmış olmasına rağmen faillerin her seferinde farklı yollar izleyerek suçla ilgisi olmayan kişileri de profesyonelce kullandıkları tespit edilmiştir.Bu tip suçların faillerinin orjinal banka kayıtlarından sahte web sayfası oluşturup, hesap sahibi müştekilere bu sayfa üzerinden sahte e-mail atıp bilgi güncellemesi yapılacağını ifade ederek bu maile inanıp cevap vererek kişisel bilgilerini giren müştekilerin, şifre, parola, hesap numarası bilgilerine ulaştıktan sonra bu bilgileri kullanarak hesaplardan internet bankacılığı yoluyla kendi hesaplarına para aktarabilecekleri gibi başkası adına açılmış bulunan yasal hesaplara aktarıp bu hesap sahiplerinden mal ve emtia almak suretiyle işlemi karmaşıklaştırarak gerçek faili gizlemeyi başardıkları görülmektedir.Somut olayda: beraat eden sanık ...'in 25.12.2006 tarihli sorgulama tutanağındaki beyanında, .... ilindeki internet cafesinde sabahtan akşama kadar oturan kişiler görmesi ve durumu polise bildirmesi üzerine bu şahısların internetten hesap aktarım işi yaptıkları bilgisine ulaştığını beyan etmesi karşısında;1-Suç tarihinin 28/06/2005, sanığın hakkındaki iddianameden haberdar olduğu tarihin 10/06/2011 olduğu, sanığın beyanında müşterisine cep telefonu sattığını, müşterisinin ödemeyi banka havalesi ile yaptığını, söz konusu parayı bu şekilde çektiğini beyan ettiğinin anlaşılması karşısında; sanığın muhasebe kayıtlarının celbi için sanığa yeterli sürenin verilerek gerekirse sanığın bağlı bulunduğu vergi dairesinden suç tarihini içerir kayıtların getirtilerek incelendikten sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-2006 yılı için cep telefonu satış fiyatı rakamlarının belirlenerek sanığın savunmasında belirttiği 600,00 TL bedelle telefonu alan kişi adına kesilen faturanın muhasebe kayıtlarından istenmemesi,3-Sanığın karar günü olan 13/07/2011 günü mağdurun hesabına para yatırdığının temyiz dilekçesine ekli dekonttan anlaşılması karşısında sanığın mağdurun hesabına para yatırma saati ile karar saatinin tespit edilerek, eğer beraati yerine mahkumiyeti düşünülecek ise sonucuna göre TCK'nın 168/2-4 maddesinin uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığının tartışılması zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 25.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.