Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1814 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 27641 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin 11. fıkrasında, “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde, mahkemenin hükmü açıklayacağı, ancak mahkemenin, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabileceği” hükmünün yer aldığı; buna göre; somut olayda sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklandığı ve bu durumda hükmün değiştirilmeden aynen açıklanması gerektiği, nitekim mahkemesince hüküm kısmında TCK'nın 51 ve 50. maddelerin uygulanmama gerekçesi olarak CMK'nın 231/11. maddesinin gösterilmiş olduğunun anlaşılması karşısnda; tebliğnamede bozma isteyen 3 numaralı görüşe iştirak edilmemiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve h??kimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir. Ancak;1)Sanığın işyeri önüne park edilen motosikletleri çalması şeklinde gerçekleşen eyleminin, 5237 sayılı TCK'nın 142/1-e maddesine uyduğunun gözetilmeyerek yazılı şekilde karar verilmesi, 2)Sanığın, motosiklet hırsızlığı yaptığı yerin müştekiye ait motosiklet tamir dükkanı olduğu, babasının da aynı çevrede işyerinin bulunduğu, çevreyi ve motosikletleri çaldığı yerin motosiklet tamir dükkanı olduğunu bildiği, ayrıca alınan savunmasında suça konu işyeri önünde 5-6 tane motosiklet gördüğünü, kırmızı renkli olanın arkadaşına ait olduğunu düşünerek alıp babasının dükkanına götürdüğünü, sonra geri dönüp siyah olan motosikleti de bilinçli olarak alıp babasının dükkanına götürdüğünü beyan ettiği, sanığın çaldığı motosikletlerin farklı kişilere ait olabileceğini bilecek durumda olup olmadığı hususu göz önüne alınarak, sanığın eyleminin iki ayrı hırsızlık suçunu oluşturup oluşturmayacağı ya da sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 43. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağının karar yerinde tartışmasız bırakılması, 3)Mağdur ...'ın 26/01/2012 tarihli oturumda zararının sanık tarafından karşılandığını belirtmiş olması karşısında,TCK'nın 168/2. maddesinin uygulanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, 4)Kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK'nın 53/1-c bendinde belirtilen haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 5)T.C. Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkının gözetilmesine, 16.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.