MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme HÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Yaz saati uygulamasına göre olay günü güneşin, saat: 19.45'de battığı, yakınanın müracaatına dair tutanakta olayın saat 10.00 ile 14.00 arasında olduğunun belirtildiği, sanıkların ikrarında ve yer göstermesinde yakınanın evine saat: 20.00 ile 21.00 arasında girdiklerini kabul ettikleri, sanıkların ikrarındaki saat kabul edilse bile 5237 sayılı Yasa'nın 6/1-e maddesindeki gece vakti kavramının tanımı gözönüne alındığında sanıkların eylemi gece gerçekleştirdiğine dair delilin bulunmadığının anlaşılması karşısında şüpheli durumun sanıklar lehine yorumlanması gerekirken sanıklar hakkında 5237 sayılı Yasa'nın 143. maddesini uygulanması kanuna aykırı ise de ;Sanıkların tam olarak belirlenemeyen bir zaman diliminde şikayeti devam eden yakınanın evine kapısını kırarak girmek şeklindeki eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b., 116/2, 119/1-c, 151. maddelerindeki hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarının gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; aynı Yasa'nın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık zamanaşımının suç tarihi olan 14.04.2003 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... ve müdafiilerinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 16.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.