Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1711 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8970 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSuç : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın yokluğunda verilen 10.11.2010 günlü kararın, Tebligat Yasası'nın 35. maddesi uyarınca tebliğ tarihi olan 7.2.2011 gününde, sanığın başka suçtan ....... K2 Tipi Ceza İnfaz Kurumu'nda hükümlü olarak bulunduğunun anlaşılması karşısında, sanığın öğrenmekle, hükmü 30.3.2011 tarihli temyiz talebinin süresinde ve geçerli olduğu kabul edilerek yapılan temyiz incelenmesinde;Dosya kapsamından, sanığın kafe işyerinde oturmakta olan müştekiden görüşme yapmak bahanesi ile cep telefonunu isteyip, konuşarak kafe dışına çıkması ve suça konu telefonu alıp götürmesi şeklinde gerçekleşen eyleminin, TCK'nın 142/1-b maddesine mümas, bina ve eklentileri içinde muhafaza altına alınmış eşya hakkında hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden sanık hakkında kurulan hükümde aynı Yasa'nın 141/1. maddesinin tatbiki ile eksik cezaya hükmolunması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; sanık hakkında neticeten hükmedilen 6.000,00 TL adli para cezasında taksitlendirme yapıldığı görülmekle, taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi halinde, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine ilişkin yasal ihtarat karar yerinde gösterilmemiş ise de bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilmiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Atılı hırsızlık suçundan neticeten 6.000,00 TL adli para cezasına hükmedilmiş olması karşısında, sanık hakkında TCK'nın 53. maddesinde yazılı bulunan hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi, 2-Bu dava sebebiyle yapılan toplamda 10,00 TL davetiye giderinin 6352 sayılı Yasa'nın 100. maddesi ile CMK'nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanığa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin dikkate alınmaması, Bozmayı gerektirmiş, sanık .......'ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılması ile hüküm fıkrasından yargılama giderleri ile ilgili bölüm çıkarılarak yerine “bu dava sebebiyle yapılan toplamda 10,00 TL davetiye giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK'nın 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine” ibaresi eklenmek suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.