MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme HÜKÜM : MahkumiyetYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1)Suç tarihinde, katılanın evinde bulunan kilitli para kasasının açılarak içinden hırsızlık yapıldığı, aynı gün kolluk tarafından alınan ifadesinde, çalınan ziynet eşyasının bazılarının tanınmaya elverişli özelliklerini de belirterek şikayetçi olduğu, soruşturma sırasında, merciinden gerekli karar alınarak 23.12.2008 tarihinde bazı sanıkların evlerinde ve üstlerinde yapılan aramada, katılana ait olduğu kabul edilen çalıntı altın, kolye vb. eşyanın evlerinde veya üstlerinde ele geçirildiği, bu kapsamda; 1 adet 585 ibareli inci beyaz taşlı sekiz yapraklı kolyenin sanık ... üzerinden, aynı kolyenin yüzük ve küpeden oluşan setine ait diğer parçaların sanık ...'in evinde bulunduğu, sanıklardan ...'e ait evde gardrobun arkasına sıkıştırılmış ve çocuk çoraplarının içine saklanmış vaziyette, yeşil renkli alyans yüzük, beyaz taşlı yıldız çiçekli küpe, yarım altından yapılma küpe, beyaz renkli üzerinde asos yazısı bulunan bir çift küpe, sanık ...'a ait evin yatak odasında, üzerinde Arapça Allah yazısı bulunan kolye ucu, üzerinde "Türkiye Cumhuriyeti" yazılı küpe, sanık ...'a ait evde kırmızı taşlı 9'lu altın zirciri bulunan kolye, yıldız taşlı yüzük, yuvarlak mavi taşlı zincir kolye, yeşil-beyaz taşlı kolye, kırmızı ve beyaz taşlarla süslü kolye, 1 adet Hint altını, ... üzerinden kırmızı taşlı altın küpe, ... yatak odasında ortası büyük taşlı etrafı küçük taşlı yüzük, on taşlı bayan yüzüğü, pırlanta taşlı yüzük, beyaz incili altın zincirli kolye ile yüzüğü, ortası kırmızı taşlı işlemeli altın yüzük, üzerinde papatya şekilleri bulunan ... tabir edilen bilezik ele geçirildiği, bazı sanıkların evlerinde ve üstlerinde yakalanan altın ve ziynet eşyalarının kolluk tarafından katılana gösterilerek teşhisinin yaptırıldığına ve kendisine ait olanların teslim edildiğine ilişkin yazı yazılmasına karşın, hangi eşyanın müşteki tarafından teşhis edildiği ve bu eşyanın hangi sanığın evinden veya üzerinden çıktığına ilişkin araştırma yapılmadığı, katılanın eşyasını teşhis ettiğine ilişkin tutanak ile teslim-tesellüm tutanağının düzenlenerek dosyaya konulmadığı, katılanın, çalınan altınların bir bölümünün kızı ..., bir kısmının kızı ..., bazısının yeğeni ..., bir bölümünün ise kızı ... ait olduğunu belirtmesine rağmen adı geçenlerin tanık sıfatıyla bilgilerine başvurulup sanıklarda ele geçen eşyaların kendilerine ait olup olmadığı, kendilerinin ise fatura veya belgelerinin bulunup bulunmadığının araştırılmadığı, sanıklardan ...'ın savunmasında altınlara ilişkin faturalarının bulunduğunu belirtmesine karşın, dosyaya ibraz etmesi sağlanıp yakalanan eşya ile karşılaştırılmadığı, kendilerinde suç eşyası yakalanan sanıkların eşyanın kendilerine ait olduğunu iddia ettikleri nazara alınarak sahiplik belgelerinin bulunup bulunmadığının sorulup açıklattırılmadığı halde "Sanıkların evlerinde ele geçen eşyaların müştekiye ait olduğu mahkememizce anlaşılmış ise de, sanıkların aynı evde birden fazla kişi olarak yaşadıkları, sanıklardan kadın olanların sürekli hırsızlık suçu işlediği ve geçimlerini hırsızlık ile sağladıkları, hırsızlık suçunu hangi sanığın gerçekleştirdiğinin mahkememizce tespit edilemediği" şeklinde, dosya kapsamı ile de çelişkili gerekçelerle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, ayrıca sanıkların suç tarihi itibarıyla cep telefonu kullanıp kullanmadıkları araştırılıp, cep telefonu kullandıklarının belirlenmesi durumunda, cep telefonlarının olay gün ve saatinde olay yerinden sinyal verip vermediği araştırılıp incelenerek, bu hususta ek savunmalarına başvurularak, adres bilgileri kesin olarak belirlenerek, sonucuna göre hukuksal durumlarının takdir ve tayin edilmesi gerekirken, bu konuda kovuşturma genişletilmeden eksik kovuşturmayla beraatlerine karar verilmesi,2)UYAP'tan alınan nüfus kayıt örneğine göre, sanık ...'in hüküm tarihinden sonra 17.12.2013 tarihinde öldüğü ve ölüm kaydının nüfusa işlendiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK'nın 64. ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereği kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekilinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 28.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.