MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetYerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Uyarlama istemi üzerine verilen kararların temyizi olanaklı bulunduğundan, hükümlü ... hakkında Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 29/12/2005 gün ve 2005/902 değişik iş sayılı hukuki değerden yoksun olan kararı kaldırılarak ve hükümlü ... hakkında ... 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 20/10/2005 gün ve 2005/447 değişik iş sayılı hukuki değerden yoksun olan kararı kaldırılarak, hükümlü ... hakkında mahkemenin 26/06/2005 gün ve 2005/227 değişik iş sayılı uyarlama talebi konusunda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, önceki kararın aynen infazına ilişkin, hükümlü ... hakkında mahkemenin 11/07/2005 gün ve 2005/264 değişik iş sayılı uyarlama talebi konusunda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, önceki kararın aynen infazına ilişkin, hükümlü ... hakkında mahkemenin 11/07/2005 gün ve 2005/263 değişik iş sayılı uyarlama talebi konusunda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, önceki kararın aynen infazına ilişkin, hükümlü ... hakkında mahkemenin 11/07/2005 gün ve 2005/265 değişik iş sayılı uyarlama talebi konusunda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, önceki kararın aynen infazına ilişkin hükümlerin yapılan incelemesinde:Hükümlü ... ve müdafii, hükümlü ..., hükümlü ... ve hükümlü ... ve müdafinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Cumhuriyet Savcılığından yazılı veya sözlü görüş alınmadan hüküm kurulması suretiyle, 5271 sayılı CMY’nin 33. maddesine aykırı davranılması,2-5252 sayılı Yasa'nın 9/3 maddesi uyarınca, hükümlü yararına olan hüküm önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağından, 5237 sayılı Yasa'nın 61. maddesine göre temel cezanın ne şekilde saptanacağının belirlenmesi, bireyselleştirme amacına yönelik takdir hakkının kullanılması ve önceki yasaya göre suçların yasal ögelerinde yapılan değişikliklerin tartışılması için duruşma açılması ve tüm bunların neden ve gerekçeleri gösterilerek hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,3-5237 sayılı TCK'nın 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK'nın 493/1. maddesinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu, hükümlülerin suç tarihinde geceleyin yakınan ...’ya ait işyerinin ... ve muhkem kapı kilitlerini kırarak içeri girdikten sonra hırsızlık yaptıkları, daha sonra aynı gece yakınan ...’a ait işyerinin sağlam ve muhkem kapı kilitlerini kırarak içeri girdikten sonra bir kısım suça konu eşyaları aldıkları sırada pencereden sarkık vaziyette kaçmak isterlerken yakalandıklarının anlaşılması karşısında; eylemlerin 5237 sayılı Yasa'nın 142/1-b maddesinde belirtilen hırsızlık suçlarını oluşturacağı gözetilmeden aynı Yasa'nın 142/2-d maddesinde tanımlanan suçu oluşturduğu kabul edilerek uygulama yapılması, ayrıca hükümlülerin eyleminin 5237 sayılı Yasa'da hırsızlık suçunun yanı sıra ayrı ayrı aynı yasanın 116/2-4, 119/1-c maddesinde belirtilen birden fazla kişiyle geceleyin işyeri dokunulmazlığını bozma ve 151/1. maddesindeki mala zarar verme suçlarını da oluşturduğu ve bu suçlar yönünden de uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,4-Hükümlüler hakkında uygulanan 765 sayılı TCK'nın yakınan ...’ya yönelik eylem için 493/1-son; yakınan ...’a yönelik eylem için aynı Yasa'nın 493/1-son, 62, 522/1(pek fahiş), 523/1. maddelerine göre, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nın aynı suça uyan yakınan ...’ya yönelik eylem için 142/1-b, 143; 151/1; 116/2-4, 119/1-c; yakınan Murat’a yönelik eylem için aynı Yasa'nın 142/1-b, 35/2, 143; 151/1; 116/2-4, 119/1-c maddeleriyle 5560 sayılı Yasa ile değişik CMK’nın 253 ve 254. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, anılan Yasa'nın 7/2, 5252 sayılı Yasa'nın 9/3. maddeleri ışığında, mala zarar verme suçu ile ilgili olarak uzlaşma hükümlerinin uygulanması halinde 5237 sayılı Yasa, aksi halde ise uygulamaya göre lehe yasanın belirlenmesi gerektiğinin gözardı edilmesi,Bozmayı gerektirmiş, hükümlüler ..., ..., ... ve ...'un temyiz nedenleri temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 31.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.