Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9920 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 4875 - Esas Yıl 2010
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalı borçlu M....... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı İ.....'e onun da davalı A....... 'e satışına ve davalı A....... 'in ise taşınmazı davalı bankaya ipotek ettirmesine ilişkin tasarrufların iptalini talep ve dava etmiştir.Davalı banka vekili davanın reddini savunmuştur.Davalı borçlu davacı kardeşine olan borcunu ödeyemeyince dava konusu taşınmazı sattığını ve davayı kabul ettiğini beyan etmiş, davalı İbrahim kendisinin usulen taraf gösterildiğini gerçek tarafın satıcının vekili olarak hareket eden dava dışı F...... H...... olduğunu belirtmiş davalı A....... ise taşınmazı alırken konut kredisi kullandığını taşınmazı iyiniyetle satın aldığını ileri sürmüştür.Mahkemece, satışların iyiniyetle yapıldığı ve davalıların kötüniyetinin ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1- Davalı A....... 'in davalı borçlu ile bir ilişkisi ve borçlunun alacaklıya zarar verme kastı ya da alacaklıdan mal kaçırma amacını bildiğini gösteren ya da bilebilecek durumda olduğunu belgeleyen bir delil sunulmamasına, davalı banka yönünden ise kredi verip ipotek aldığının sabit bulunmasına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,2- Davalı İ.... ve davalı borçlunun beyanları ve dosya kapsamından ise 3. kişi durumundaki İ....'in aslında taşınmazı gerçek anlamda hiç satın almadığı gibi 4. kişiye devir yapılmadan önce usulen taraf göründüğü de anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davalı İ....'in bedel ile sorumlu tutulması gereği düşünülerek taşınmazın adı geçen davalının elinden çıktığı tarihteki gerçek değeri belirlenip belirlenen bu bedel ile sorumlu tutulması yerine eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu davanın tümden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 22.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.