MAHKEMESİ : Bursa 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/05/2013NUMARASI : 2011/384-2013/298Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı H.. G.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğunu, davacının üniversite öğrencisi olması nedeniyle okuluna devam edemediğini, malul kaldığını belirterek okulu bir yıl geç bitirecek olması nedeniyle 7.000,00 TL ve okulun bir yıl uzaması nedeni ile yapılacak eğitim giderleri için 1.000,00 TL olmak üzere 8.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Birleştirilen davada, davacının olay nedeniyle şiddetli depresyon geçirdiğini, bu nedenle psikiyatrik tedavi gördüğünü belirterek 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl davada, davanın kısmen kabulü ile davacının okulunu geç bitirmesi nedeniyle 3.841,46 TL, okul masraflarındaki artış nedeniyle 303,44 TL olmak üzere toplam 4.144,90 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Ö.. G.. ve H.. G..'ten müştereken ve müteselsilen tahsiline, talebe konu zararlar teminat kapsamında olmadığından davalı sigorta şirketine yönelik davanın reddine, birleştirilen davada, davanın kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar Ö.. G.. ve H.. G..'ten müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı H.. G.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekili ve davalı H.. G.. vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Davacı, Borçlar Kanunu'nun 46. maddesi gereğince yaralanması sonucu üniversiteyi geç bitirmesi nedeniyle uğradığı maddi zararın tazminini talep etmiş, mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporuyla davacının bu talebi belirlenerek davalılar işleten ve sürücüden tahsiline karar verilmiş, zararın dolaylı olduğu gerekçesiyle davalı sigorta şirketi bu zarar kaleminden sorumlu tutulmamıştır. Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalanan motorlu aracın 3. kişilere vermiş olduğu zararlarda, sigorta şirketi meydana gelen doğrudan zararlardan sorumlu olup, oluşan dolaylı zararlardan sorumlu değilse de, BK'nun 46. maddesinde düzenlenmiş olan ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle uğranılan zarar dolaylı bir zarar olmayıp trafik sigortacısının sorumluluğu cihetine gidilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.3-Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının yaralanmasının özelliği ve kusur oranları gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacı için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı H.. G.. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı H.. G.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı H.. G..'e geri verilmesine 30.9.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.