Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9862 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 24836 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/12/2012NUMARASI : 2009/499-2012/665Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar Zeynep, Cemal ve Güneş vekili, davalı R.. A... vekili ile davalı A.. A... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacılar vekili; davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu ve ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı oldukları aracın davacıların desteği yaya Z. A.’a çarparak ölümüne neden olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 6.557,90 TL hastane ve diğer masraflar, 50.000 TL maddi tazminatın davalılardan, anne ve baba için ayrı ayrı 40.000 TL, davacı kardeş Güneş ve desteğin nişanlısı İhsan için ayrı ayrı 20.000 TL manevi tazminatın sigorta şirketleri dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçeleri ile maddi tazminat taleplerini; davacı Zeynep için 25.559,66 TL, Cemal için 16.269,63 TL, Güneş için 53.314,66 TL, İhsan için 33.233,55 TL olarak ıslah etmiştir.Davalı R.. A... vekili; müvekkilinin poliçedeki limitle ve kusura göre sorumlu olduğunu; müvekkilinin manevi tazminattan sorumlu olmadığını, müvekkilinin davadan önce temerrüte düşürülmediğinden kaza tarihinden itibaren faiz talebinin yerinde olmadığını öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.Davalı A.. A... vekili; müvekkilinin kaza tarihinde ihtiyari mali mesuliyet sigortası gereği, trafik sigorta hadleri üzerinde kalan kısım ile 50.000 TL ile sınırlı olarak ve kusur oranında sorumlu olduğunu, manevi tazminat yönünden sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.Davalı ...... Ltd Şti. vekili ve F.. K.., davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece; toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; 6.117,90 TL hastane tedavi masrafları ve defin giderleri; davacı Zeynep için 25.559,66 TL maddi, 30.000 TL manevi; davacı Cemal için 16.269,63 TL maddi, 30.000 TL manevi; davacı Güneş için 53.314,66 TL maddi, 15.000 TL manevi; davacı İhsan için 33.333,55 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar Zeynep, Cemal ve Güneş vekili, davalı R.. A... vekili ile davalı A.. A... vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı A.. A... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Yargılama sırasında yürürlüğe giren ve 2918 sayılı yasanın 98.maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Yasanın 59. maddesinde, “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın "Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı" hükmü getirilmiştir. Bu düzenlemeye göre, 2918 sayılı Yasanın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk "Sosyal Güvenlik Kurumu'na" geçtiğinden eldeki davada yasal hasımın "Sosyal Güvenlik Kurumu" olması gerekir. Bu durumda bilirkişiden alınan rapor uyarınca davacılar tarafından talep edilen faturalı tedavi giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olan tedavi giderlerinden olduğu anlaşıldığından mahkemece, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun davaya dahil edilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.3-Davacı İhsan, desteğin nişanlısı olup, kaza tarihinde 39 yaşındadır. Destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında, desteğin çalışma ve yaşam süresi, evlenme ihtimali, gelir artışının belirlenmesi ile desteğini yitirenin bakım süresi varsayıma dayalı olarak belirlenen hususlardır. Ancak destek gören eşin veya nişanlının evlenmesi gibi, eylemli olarak bakım ihtiyacı son bulmuşsa, destekten yoksun kalma tazminatı evlenme tarihine kadar hesaplanır. Davacı nişanlı İhsan'ın dosya kapsamındaki nüfus kaydından, evlenip evlenmediği hususu anlaşılamamaktadır. Bu durumda, mahkemece davacı İhsan'ın evlenip evlenmediği, böylelikle destek ihtiyacının sona erip ermediği belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.4-2918 sayılı KTK.’nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Sigortacıya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir.Mahkemece anılan düzenleme uyarınca, davalı .... ve .... sigorta şirketlerine yapılmış bir ihbar bulunup bulunmadığı araştırılarak, davadan önce temerrüte düşürüldüklerinin kanıtlanması halinde temerrüt tarihinden, aksi halde dava tarihinde temerrüde düştüklerinin kabulü ile dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde kaza tarihinden itibaren faiz uygulanması doğru olmamıştır.5-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 92/f maddesinde, manevi tazminata ilişkin taleplerin, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası teminatı kapsamı dışında bırakıldığı düzenlenmiştir.Mahkemece davacılar için takdir edilen manevi tazminattan, diğer davalılarla birlikte davalı R.. A...'nin de sorumlu tutulması isabetli bulunmamıştır. 6-Davacılar Zeynep, Cemal ve Güneş'in yargılama devam ettiği sırada vekilleri olan avukat U. S.'ı azlettiklerine ilişkin azilname ve yeni vekil atadıklarına ilişkin vekaletname ibraz ettikleri halde, karar başlığında son vekilleri yerine azledilen vekilin isminin yazılması isabetli olmamıştır. 7-Davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan her bir davacı için kabul edilen tazminat yönünden ayrı ayrı vekalet ücreti belirlenmesi gerekirken toplam kabul edilen tazminat miktarı üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı A.. A... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2),(3),(4) ve (5) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı R.. A... vekilinin; (2),(3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı A.. A... vekilinin; (6) ve (7) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar Zeynep, Cemal ve Güneş vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar Zeynep, Cemal ve Güneş ile davalı .....Sigorta A.Ş ve .....Sigorta A.Ş'ne geri verilmesine, 29.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.