Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9847 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3787 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Denizli 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 06/12/2013NUMARASI : 2011/255-2013/523Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı .... Sigorta AŞ vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacılar vekili; davalı Ömer idaresinde bulunan, davalı Ali'ye ait aracın kavşakta yeşil ışık yanarken yaya geçidinden karşıya geçen müvekkilerin murisi beş yaşındaki Mustafa'ya çarpması sonucunda meydana gelen kazada Mustafa'nın öldüğünü,kazada davalı sürücü Ömer'in asli kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı anne Ebru, baba Abdullah ve yaşı küçük kız kardeş Nacize için ayrı ayrı 1.000,00'er TL destekten yoksun kalma tazminatı ile tüm davacılar için ayrı ayrı 20.000,00'er TL manevi tazminatın işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargılama sırasında davacılar vekili maddi tazminat talebini davacı anne Ebru için 29.184,00 TL, baba Abdullah 25.419,00 TL olarak ıslah etmiş, davacı küçük Nacize için maddi tazminat talebinden vazgeçmiştir.Davalı .... Sigorta AŞ vekili, maddi tazminattan sigortalının kusuru oranında ve poliçe limit ile sınırlı olarak sorumlu olduklarını, manevi tazminttan sorumlu olmadıklarını savunmuştur.Davalı A.. T.., davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı Abdullah için 26.419,00 TL, davacı Ebru için 29.184,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine; manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı anne Ebru ve baba Abdullah için 15.000,00'er Tl ve kız kardeş Nacize için 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı .... Sigorta AŞ vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı .... Sigorta AŞ vekilinin ıslah zamanaşımı hususundaki ve sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Mahkemece hükme esas alınan 27.03.2013 tarihli bilirkişi raporunda, muris Mustafa'nın on sekiz yaşını ikmal ettikten sonra asgari ücret düzeyinde gelir elde edeceği, yaşasa idi beş yaşındaki Mustafa'nın elde edeceği asgari ücret düzeyindeki gelirden davacı anne ve babasına destek olacağı kabul edilerek zarar hesabı yapılmıştır.Ancak muris Mustafa vefat ettiği kaza tarihinde henüz 5 yaşında olup, davacı anne ve babanın sosyal ve ekonomik durumu, şehirde yaşıyor olmaları, günümüzde ülkemizin eğitim durumu ve okuma oranları nazara alındığında ileride tahsil yapacağı ve asgari ücretin üzerinde gelir elde edececeği kuvvetle muhtemeldir. Bu nedenle, küçük müteveffa Mustafa'nın yasaşaydı ileride asgari ücret düzeyinde gelir elde edeceğinin kabulü ile buna göre yapılan hesaplamaya göre karar verilmesi doğru görülmemiştir.3-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K'nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar için ayrı ayrı takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin temyiz itirazlarının reddine; yukarıda (2 ve 3) numaralı bentlerde belirtilen nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı sigorta şirketine geri verilmesine 29.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.