Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9641 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9662 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, müvekkilinin 05/07/2009 tarihinde yaya olarak kaldırımda bulunurken, davalı ...'a ait olup ...'in kullandığı ve davalı ... şirketinin de zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketi olduğu... plakalı aracın çarpması neticesinde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davacının herhangi bir kusuru bulunmadığını, davacının kaza neticesinde yaralanması nedeniyle sürekli iş ve güçten yoksun hale gelecek şekilde malul hale geldiğini, iş gücü kaybı nedeniyle zarara uğradığını, tedavi giderleri ödediğini belirterek şimdilik 2.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ...'dan kaza tarihi olan 05/07/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, davalı ... yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini 34.392,59 TL ye çıkarmıştır. Davalı ... vekili,.... plakalı aracın müvekkili şirkete 24/06/2009-2010 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 193731509-0 nolu trafik sigortası poliçesi ve 17/04/2009-2010 vadeli 157680309-0 nolu kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu, dava konusu kaza ile ilgili olarak müvekkili şirkete daha önce hiçbir başvuru bulunmadığından temerrüt tarihi olarak dava tarihinin esas alınması gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limitleri ve sigortalısının kusuru ile sınırlı olduğunu, ... plakalı araç sürücüsü sigortalının05/07/2009 tarihli kazada hiçbir kusurunun bulunmadığını, davacının sürekli işgücü kaybının söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili, kaza tespit tutanağının uygun şekilde düzenlenmediğini, müvekkili yönünden kesinleşmiş bir kusur oranı olmadığını, kazanın meydana gelişinde davacının asli kusurlu olduğunu, davacının maluliyet durumu belirlenmemiş olduğundan maluliyetine dayalı tazminat talebinin yerinde olmadığını, talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ..., davaya cevap vermemiştir. Mahkemece maddi tazminat talebinin 34.392,59 TL olarak kabulüne ve yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin kısmen, 6.000,00 TL olarak kabulüne ve yasal faizi ile davalılardan müteselsilen birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.1-Davacı vekilinin kusura ilişkin temyiz itirazı yerinde görülmediğinden bu yöndeki temyiz itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise ... Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin ... Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan... Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.Mahkemece, davacının kaza nedeniyle meydana gelen işgücü kaybı hususunda ... Kurumu tarafından düzenlenen rapor hükme esas alınmış ise de, rapor kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan... Sağlık İşlemleri Tüzüğüne göre düzenlenmiştir. Kaza, 05.07.2009 tarihinde gerçekleşmiş olup maluliyet oranının tespiti açısından Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği yürürlüktedir. Bu durumda, trafik kazası nedeniyle işgücü kaybı oranının kesin olarak belirlenmesi için kaza tarihinde yürürlükte bulunan söz konusu Yönetmelik hükümlerine göre ... Kurumu İhtisas Dairesi'nden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.3-Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 01/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.