Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 96 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 15330 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacılar vekili, davacıların babası/eşi olan ...'un, ehliyetsiz olarak kullandığı motorsiklet ile yaptığı tek taraflı kazada öldüğünü, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını, davacılar murisinin kazadaki kusurunun davacılara yansıtılamayacağını ve davacıların zarar gören 3. kişi olarak tazminat talep etmeye haklı olduklarını, aracın ZMSS poliçesi olmadığından davalının zarardan sorumlu olduğunu belirterek, belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada şimdilik 1.000,00 TL. tazminatın temerrüt tarihinden işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili, davada Asliye Hukuk Mahkemeleri'nin görevli olduğunu, ödeme yapmaları durumunda işleten ile diğer sorumlulara rücu hakları bulunduğundan davacılara rücu edilmesi gerekeceğini, alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleştiğini, davacılar murisinin kendi kusuruyla sebep olduğu kazada öldüğünü ve onun kusurunun davacılara da yansıyacağını, davacıların tazminat talep haklarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalının, ZMSS poliçesi olmayan araç için trafik sigortacısı yerine zararı ödemekle yükümlü olduğu, davalının ödeme yapması halinde, 5684 sayılı Kanun'un 14. maddesi gereği zarardan sorumlu olanlara rücu hakkının bulunduğu, davacılar murisinin ehliyetsiz araç kullanmış ve tam kusurlu olarak kaza yapmış olması nedeniyle, davalının ödeme yapması halinde davacılara rücu hakkının bulunduğu, TBK'nun 135/1. maddesi gereği alacaklı ve borçlu sıfatları birleştiğinden davacıların tazminat talep haklarının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, davacılar murisinin ölümü nedeniyle, 6098 sayılı TBK'nun 53. maddesi (818 sayılı BK'nun 45/2. md.) gereği, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 91/1. maddesinde "İşletenlerin, bu Kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur" düzenlemesine yer verilmiştir. Kanunen yaptırılması zorunlu olan trafik sigortasının yaptırılmamış olması halinde, araç işletenlerinin 3. kişilere verdiği zararları teminat altına alma konusunda davalının sorumlu olduğu da aşikardır.Davacı taraf, tek taraflı kazada ölen murislerinin desteğinden yoksun kaldıklarını iddia ederek tazminat isteminde bulunmaktadır. Davacıların talebi ve iddia ettikleri zarar, ölenin mirasçısı sıfatlarına değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatlarına dayanmaktadır. Dolayısıyla, davacıların ölenin mirasçısı sıfatlarına dayanmayan, doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki desteğin kusuru davacılara yansıtılamayacak, sürücü desteğin tam kusurlu olması, onun desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyecektir (HGK'nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Karar, HGK'nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 Esas- 2012/92 Karar, HGK'nun 16.1.2013 gün ve 2012/17-1491 Esas- 2013/74 Karar sayılı ilamları uyarınca).Bu durum karşısında, davacıların, zarar gören 3. kişi sıfatlarına dayanan zarar giderim talepleri nedeniyle, davacıların desteğinin kazadaki kusurunun davacılara yansıtılamayacağı, desteğin idaresindeki aracın ZMSS poliçesi bulunmadığından davalının zarardan sorumlu olduğu, davalının ödeme yapması halinde de davacılara rücu imkanının bulunmadığı hususları gözetilerek; işin esasının incelenmesi ve davacıların tazminat taleplerinin değerlendirilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ve hatalı gerekçeyle yazılı olduğu biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 16/01/2017 gününde Üye ...'ın karşı oyu ve oybirliğiyle karar verildi.