Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 95 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 12066 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R-Davacılar vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın yaptığı kazada, araç içinde yolcu olarak bulunan davacıların yaralandığını, davacı ...'ın sol kolunun doku ezilmesi nedeniyle tamamen işlevsiz hale geldiğini, davacının mesleği olan kasaplığı yapmasının imkansızlaştığını, davacı ...'ın yüzünde sabit izler kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı ... için 500,00 TL. maluliyet tazminatı ile 50.000,00 TL. manevi tazminatın ve davacı ... için 5.000,00 TL. manevi tazminatın, yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 18.01.2007 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 289.000,00 TL'ye yükseltmiştir.Davalı ... Ltd. Şti. vekili, davacının kasaplık mesleğini yaptığını ve kazanç durumunu yazılı belgelerle ispatlaması gerektiğini, talep olunan manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ...'ın maddi tazminat davasının 45.440,63 TL. üzerinden, manevi tazminat davasının 10.000,00 TL. üzerinden, davacı ...'ın manevi tazminat davasının 2.000,00 TL. üzerinden kabulüne, kabul edilen kısma olay tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına dair verilen hükmün, davacılar vekili ve davalı ... Ltd. Şti. vekili tarafından temyizi üzerine, 11. Hukuk Dairesi'nin 2009/12633 Esas- 2011/1316 Karar sayılı ve 08.02.2011 tarihli ilamıyla "Mahkemece davacı ...’ın kasap olduğu kabul edilmiş ise de bu konuda yeterli inceleme yapılmadığı, dosya içinde bulunan Cumhuriyet Savcılığı araştırması ile ...Vergi Dairesi yazı cevaplarının davacı ...’ın kaza tarihinde kasaplık yaptığını kanıtlamaya yetmeyeceği, ayrıca davacı ...’ın sol elini kullandığının, davacı tarafça iddia edilmediği gerekçesiyle araştırılmayışının doğru olmadığı, davacı ...’ın kazadan önce ne iş yaptığının ve solak olup olmadığının tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı; davacı ...’ın 4 ay süreyle tam iş göremez durumda kaldığı ve 3.030,79 TL. zarara uğradığı raporla sabit olduğu halde, mahkemece bu konuda hiçbir gerekçe gösterilmeden anılan meblağın tazminat hesabında dikkate alınmayışının hatalı olduğu, talep halinde anılan meblağa da hükmedilmesinin gerektiği gözetilerek, davacılar vekiline maddi tazminat talepleri açıklattırılarak, talep edilmiş olması halinde anılan meblağa da hükmedilmesinin gerektiği, davacı ... lehine hükmedilen manevi tazminata ilişkin temyiz isteminin incelenmesine şimdilik gerek görülmediği" gerekçesiyle bozulmuştur.Mahkeme tarafından, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, toplanan delillere ve davacı ... lehine hükmedilen manevi tazminata ilişkin hükmün, temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği gerekçesiyle, bu hususta yeniden hüküm tesisine gerek olmadığı kabul edilerek; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 51.567,24 TL. kalıcı işgöremezlik tazminatı ile 18.500,00 TL. manevi tazminatın, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle uzman heyet raporu ile davacı ...'ın maluliyet oranının kaza tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine uygun olarak belirlenmiş olmasına, ayrıca manevi tazminatın takdirinde TBK'nun 56. maddesindeki (818 sayılı BK'nun 47. md.) özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre; davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.TBK'nun 54. maddesi (eski BK'nun 46/1. md.) gereği, bedensel zarara uğrayan kişinin, kısmen ya da tamamen çalışma gücü kaybına uğraması halinde, bundan doğan zararının tazmin edilmesi lazım gelir. Bu durumda, çalışma gücünün kısmen ya da tamamen kaybı nedeniyle uğranılan gerçek zarar miktarının tespit edilebilmesi için, öncelikle zarar görenin elde ettiği net gelirin doğru saptanması icap eder. Dava dilekçesinde, davacı ...'ın kasap olduğu ve solak olan davacının, sol kolundaki yaralanma nedeniyle bu mesleği icra etmesinin imkansızlaştığı belirtilerek kalıcı işgücü kaybı tazminatı talep edilerek; kasaplık mesleğini icra eden kişinin elde edeceği gelire göre tazminatın hesaplanması gerektiği iddia edilmiştir. Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada alınan ve hükme esas kabul edilen, 22.10.2013 tarihli aktüerya raporunda, davacı ...'ın geliri, asgari ücret kabul edilerek tazminat hesabı yapıldığı görülmektedir. Oysa ki, dosya içerisinde mevcut belgelere göre; davacı ...'ın, davaya konu kazadan önce olmak üzere, 1996-1997-1998 ve 2003 yıllarında SGK'lı olarak dört ayrı işyerinin et reyonlarında çalışmasının olduğu görülmektedir. Ayrıca, davacının bir dönem et ve et ürünleri perakende ticareti yapmak üzere işyeri açıp, 30.11.2002 tarihinde bu işyerini kapattığı, ... Vergi Dairesi'nin cevabi yazısı ile sabittir. Bu durumda, davacı ...'ın mesleğinin kasaplık olarak kabulünün gerekeceği ve ustalık gerektiren bu işi yapan davacının asgari ücret düzeyinde gelirle çalıştığını kabul etmenin de mümkün olmayacağı açıktır. Bu durumda, davacı ...'ın, anılan resmi belgelerle kasaplık mesleğini icra ederek gelir elde ettiği sabit olduğu ve yaptığı işin mahiyetine göre asgari ücretin üzerinde gelir elde edeceğini kabulün zorunlu olduğu gözetilerek; daha önce rapor düzenleyen aktüerya uzmanı bilirkişiden, davacının asgari ücretin bir miktar üzerinde gelir elde edeceği dikkate alınmak suretiyle tazminat hesabı yapılması konusunda, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 16/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.