Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9483 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12023 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiDAVACILAR : 1-... 2-... 3-...Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R-Davacı vekili; davacıların murisi ... 17/10/2011 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini beyanla fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak şartıyla 1.000-TL 'in tahsilini talep etmiştir. Davacılar vekili;13.02.2014 tarihinde taleplerini ıslah etmiştir.Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile ... için 133.405,91-TL, ... için 21.612,92- TL, ... için 30.552,43-TL olmak üzere toplam 185.571,29-TL nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edimiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.5510 sayılı yasanın 21. maddesi, iş kazalarında ve meslek hastalığında işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğunu düzenlemiştir. Anılan maddenin 4. fıkrasında, iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ... ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edileceği hüküm altına alınmıştır.Somut olayda, davacılar desteği ....i'nde kamyon şoförü olarak çalışmaktadır. Olayın trafik iş kazası olduğu, ... tarafından, müteveffa ... hak sahiplerine rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı hüküm verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.3-Bir insanın ölümü hukukî anlamda bir zarar olmamakla beraber, bu yüzden yine de bazı zararlar meydana gelmiş olabilir. İşte 6098 sayılı TBK m. 53 öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Buna “destekten yoksun (muinden mahrum) kalma tazminatı” denir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK'nın 53. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Davalı destekten yoksun kalmadan ileri gelen somut zararı gidermek zorundadır. Bu nedenle tazminat hesabından önce zarar tutarını belirlemek gerekir. Bunan yanında amaç zarar görenin malvarlığındaki eksilmeyi giderme olduğuna göre, ölüm nedeniyle desteğini yitirenin elde ettiği çıkarlar varsa, bunların da zarar tutarından indirilmesi gerekir. Aksi halde zarar görenin malvarlığında olaydan önceki duruma göre bir artış meydana gelmiş olur. Buradaki amaç zarar gödenin malvarlığını zenginleştirmek değil, desteğini yitiren kişiye ölümden önceki yaşam düzeyini sürdürebilme olanağı tanımaktır.Somut olayda; davacı ... desteğin eşi....desteğin çocuklarıdır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda desteğin anne ve babasının durumu değerlendirilmemiştir. Oysa desteğin anne ve babasının da destek payı alacağı kabul edildiğinde ayrı bir dava konusu olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Buna göre, desteğin anne ve babasına ayıracağı destek payının da davacılara dağıtılarak hesaplanmış olması destekten yoksun kalma tazminatının ... amacına ters düşmektedir. Mahkemece; desteğin anne ve babasının destek payları düşülerek hesaplama yapılması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2-3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 27/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.