Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9422 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9890 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ .... Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalının sevk ve idaresindeki ... plakalı aracı ile 13/01/2008 tarihinde... ilinden ... istikametine doğru seyir halinde iken orada ayırıcıda bulunan müvekkiline çarptığını ve müvekkilini direk ile aracı arasında sıkıştırarak yaralanmasına neden olduğunu, kaza nedeniyle müvekkilinin 3 aydır hastahanede olduğunu ve halen iyileşmediğini, kazada davalı ...'in tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin kazadan önce gündelik 30 TL'ye çalıştığını, ancak kaza nedeniyle çalışamayacak duruma geldiğini, ileride de çalışabilmesinin güç göründüğünü, müvekkilinin çok genç olduğunu ve küçük çocuklarının olduğunu, kaza nedeniyle hem kendisinin hem de ailesinin mağdur olduğunu, zaten zor durumda olan müvekkilinin kaza nedeniyle hastane masrafları yapmak zorunda kaldığını ve maddi sıkıntı içine girdiğini, müvekkilinin kaza nedeniyle hastanede yatmak zorunda kaldığını ve manevi acı çektiğini, davalı ...'in araç maliki ve sürücüsü olarak, davalı ... şirketinin aracın sigortacısı olarak sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500 TL hastane ve tedavi masrafı, 500 TL iş gücü kaybı olmak üzere 1.000,00 TL maddi tazminatın 13/01/2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte sigorta şirketinin teminatı ile sınırlı olmak üzere davalılardan tahsiline, 20.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte Mehmet'ten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; yargılama sırasında maddi tazminat talebini 21.141,84 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı ... vekili; bahsi geçen ... plaka sayılı aracın müvekkilli şirkete 01/05/2007-2008 ../......tarihleri arasında trafik zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesiyle sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda azami 57.500 TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçenin teminat kapsamı dışında olduğunu, olay tarihinden itibaren faiz istenilmesinin yasaya aykırı olduğunu, sigorta şirketinin ne zaman temerrüde düştüğünün belirlenmesinin gerektiğini, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini belirtmiştir. Davalı ... vekili, davayı kabul etmediklerini, belirtilen hususların gerçek dışı olduğunu ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin dava konusu kazada kusurunun olmadığını, kaza sonrası müvekkilinin davacı yan için her türlü girişimi yaptığını, hastane ve diğer masraflar için yardımda bulunduğunu, müvekkilinin her türlü yardımı yapmasına rağmen davacı tarafın dava açtığını, talep edilen tazminatların fahiş olduğunu ve kabulünün mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 17.214,67 TL'nin 13/01/2007 tarihinden (davalı ... şirketi yönünden dava tarihinden) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin davacının bakıcı gideri talebi olmadığından reddine; davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 2.500,00 TL'nin 13/01/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ....'dan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici/kalıcı iş göremezlik tazminatı, tedavi gideri ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ...ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K'nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Somut olayda, kaza tarihi, kusur durumu, yaralanmanın niteliği, etkileri, sonuçları, olayın oluşu ve tarafların sosyal ve ekonomik durumularına ilişkin hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacı için takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve manevi tazminat miktarı bir miktar artırılmak suretiyle hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 nolu açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 27.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.