MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, 11/05/2013 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında müvekkili sürücünün yaralandığını, tedavi gördüğünü, karşı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, kusurlu aracın kaza tarihinde davalı ... şirketi bünyesinde trafik sigortalı olduğunu belirterek müvekkilinin kalıcı maluliyeti nedeni ile şimdilik 5.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslahla talebini yükseltmiştir.Davalı vekili, müvekkili şirketin sigortalısının kusur oranında sorumluluğu olduğunu, ilgili yerlerden gerekli raporların alınması gerektiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davanın kısmen kabulü ile, 7.727,45 TL tazminatın davalı ... şirketinden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davac?? vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan daimi iş göremezlik zararının karşılanması isteminden ibarettir.Mahkemece, davacının maluliyet oranının belirlenmesi hususunda Adli Tıp uzmanlarından oluşan heyetten 13.05.2014 tarihinde tüzük hükümlerine göre alınmış rapora göre davacının %2.2 oranında daimi maluliyetinin bulunduğu kabul ../...- 2 -2014/175772017/942edilerek aktüer hesabı yaptırılmıştır. Oysa, hükme esas alınan rapor kaza tarihi 11.05.2013 tarihinde yürürlükte olan "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği" hükümlerine göre düzenlenmediğinden hükme dayanak yapılması mümkün bulunmamaktadır.O halde mahkemece, en yakın üniversitenin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı'ndan veya Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nden "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği" hükümlerine göre davacının daimi işgücü kaybının tespiti yönünden rapor alınıp, yönetmeliğie uygun maluliyet raporu alındıktan sonra bu maluliyet oranı üzerinden aktüer hesabı yaptırılp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 2.2.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.