MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalı ... vekili ve katılma yoluyla davalı ... A.Ş. Vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacılar vekili, davalıların trafik sigortacısı, maliki ve sürücüsü olduğu aracın 04.06.2010 tarihinde müvekkili ... yönetimindeki motosiklete çarpması sonucunda ...’nın yaralandığını ve motosikletin hasarlandığını, kaza nedeniyle müvekkili eş ...’nin eşinin uğradığı sakatlık nedeniyle manevi yönden zarar gördüğünü ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı ... için toplam 2.750,00 maddi, 10.000,00 TL manevi tazminat, davacı ... için 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 04.06.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere) tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini davacı ... için 7.985,00 TL’ye yükseltmiştir.Davalılar, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak, kazada davalı ...'nin % 100 oranında kusurlu olduğu, davacı ...’nın % 5,1 oranında meslekte kazanma gücü kaybı bulunduğu, manevi tazminat teminatının poliçe kapsamında bulunmadığı, manevi tazminat talep hakkının doğrudan cismani zarara uğrayan kişiye ait olduğundan davacı eş ...’nin manevi tazminat talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle davacı ... için 7.415,00 maddi tazminatın davalılardan, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı ...’den tahsiline, davalı sigorta yönünden manevi tazminat taleplerinin reddine, davalı ...’nin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ... vekili ve katılma yoluyla davalı ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ... . vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı ... A.Ş. vekilince, HUMK'nun 433. maddesi uyarınca katılma yolu ile karar temyiz edilmiş olup, davacılar vekilinin temyiz dilekçesi davalı vekiline 03.05.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, ancak davalı vekilince HUMK.nun 433/2.maddesinde yazılı 10 günlük süre geçirildikten sonra, 20.05.2013 tarihinde karar temyiz edilmiştir. Bu durumda, HUMK'nun 432/4. maddesine göre süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve ¾ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay da bu konuda karar verebileceğinden, davalı ... A.Ş vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir. 3-Dava, trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK.'nun 4. Maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı ...’nın trafik kazasında yaralanması nedeniyle davacı ... ve davacı eş ... manevi tazminat talep etmiştir. Davacı ...’nin eşinin yaralanması nedeniyle acı ve elem duyacağı açıktır. Buna rağmen mahkemece bu davacı yönünden manevi tazminatın reddi doğru bulunmamış, davacı ... için hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. 4) Dava dilekçesinde, davalı sigorta şirketine husumet yöneltilirken “poliçe limiti ile sınırlı” sorumlu tutulması talep edildiğine göre, davalı sigorta şirketinden manevi tazminat talebinde bulunulmadığının kabul edilmesi gerekirken, hükümde davalı sigorta şirketi yönündeki manevi tazminat talebinin reddine dair hüküm kurulması ve davalı sigorta şirketi lehine manevi tazminatın reddi nedeniyle vekalet ücreti takdir edilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... A.Ş vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin süre yönünden reddine, (3) ve (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ...'ye geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 892,12 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ... 'den alınmasına 26.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.