Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9364 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1917 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Ortaca 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/04/2013NUMARASI : 2010/82-2013/368Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vasisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalının sevk ve idaresindeki aracın, müvekkili yönetimindeki araca çarpması neticesinde müvekkilinin malul kalacak şekilde yaralandığını, davacının kaza nedeniyle uzun süre hastanede tedavi görmüş olup ameliyatla dalağının alındığını, kazadan önce kuaför olarak çalışan müvekkilinin kaza sonrasında çalışamadığını, iyileşme süresince tedavi, ulaşım ve refakatçi masraflarının olduğunu ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000,00 TL maddi tazminat ile 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vasisi, yetki ve husumet itirazında bulunmuş; davacının kaza anında sürücü ehliyeti bulunmadığından asli kusurlu olduğunu, kaza sonrasında davacıya maddi ve manevi destek sağlandığını belirterek davanın esastan da reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 1.977,14 TL maddi ve 2.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vasisi tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vasisinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan iş göremezlik tazminatı, tedavi, bakıcı ve ulaşım gideri ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle iş ve güçten yoksun kaldığını ve kalıcı maluliyetinin bulunduğunu belirterek müvekkilinin geçici ve sürekli iş göremezlik zararının tazminini talep etmiş; mahkemece, davacının iş göremezlik durumuna ilişkin olarak Adli Tıp Uzmanı bilirkişiden alınan 25/01/2012 tarihli raporda, davacının tıbbi iyileşme süresinin 150 gün olduğu belirtilmiş; kusur ve tazminat hesabı konusunda uzman bilirkişiler tarafından düzenlenen 27.08.2012 tarihli raporda da, davacının geçici iş göremezlik süresinin 150 gün olduğu dikkate alınarak geçici iş göremezlik zararının hesaplandığı anlaşılmıştır. Ancak davacının, kaza sonucu yaralanması nedeniyle kalıcı maluliyetinden kaynaklanan sürekli iş göremezlik zararının da tazminini talep ettiği anlaşılmakta olup bu hususta mahkemece, herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. Bu durumda mahkemece, davacının, tüm tedavi evrakı ve hastane kayıtları getirtilmek suretiyle Adli Tıp Kurumu'na sevki sağlanarak dava konusu kaza sonucu yaralanması nedeniyle sürekli maluliyet oranı hakkında Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğüne uygun olarak düzenlenmiş bir rapor alınmasından sonra ortaya çıkacak sonuca göre, davacı vekiline maddi tazminat taleplerine ilişkin her bir zarar için ne miktar talep edildiği hususu da açıklattırılarak davacının gerçek zararının belirlenmesi için dosyada raporu bulunan aktüer bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık ek rapor alınması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2- Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin tedavisi süresince hastaneye gidip gelmesi nedeniyle yol masraflarının olduğunu ileri sürerek müvekkilinin ulaşım giderlerinin de tazminini talep etmiş; mahkemece, bu hususta herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan karar verilmiştir. Ancak eksik incelemeyle hüküm kurulamaz. O halde mahkemece, davacıya ulaşım giderlerine ilişkin delillerini sunması için imkan tanınarak gerekirse bu hususta bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 3- Bozma neden ve şekline göre, davacı vekili ve davalı vasisinin kusur durumuna ve manevi tazminat miktarına yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vasisinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı vasisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı vasisinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 01/07/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.