Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9325 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 17075 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVALILAR : 1-... 2-... 3-...Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalılar ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:-K A R A R- Davacı vekili, borçlu ...’ün amme alacağının tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla adına kayıtlı üç adet taşınmazı 24.8.2009 tarihinde annesi davalı ...’e, onun da iki taşınmazı 6.8.2012, bir taşınmazı da 7.8.2012 tarihinde borçlunun kızı davalı ...’a sattığını belirterek tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı borçlu ... ile davalı ...,aciz belgesi sunulmadığını, tasarrufun borçtan önce yapıldığını, dava konusu taşınmazların borca mahsuben davalı ...’e satıldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Davalı ..., aciz belgesi sunulmadığını, tasarrufun borçtan önce yapıldığını, taşınmazı alabilecek ekonomik gücü olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma toplanan delillere göre,dava konusu 92 parsel yönünden davalı borçlunun davalılara yaptığı tasarruf bulunmadığından anılan parsel yönünden davanın reddine, dava konusu diğer iki parsel yönünden tapudaki satış bedelleri ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değer arasında misli fark bulunması, davalı ...’in borçlunun annesi, davalı ...’ın borçlunun kızı olması nedeniyle dava konusu 24.8.2009 ve 6.8.2012 tarihli tasarrufların 6183 Sayılı ...’nun 28 ve 30.maddelerine göre iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın 3 ve 9 nolu parseller yönünden kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılar ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir....Dava 6183 Sayılı .... ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Anılan yasanın 25 maddesi, iptal davası borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimselerle bunların mirasçılarına ve kötüniyetli diğer 3.kişilere karşı açılabileceği hükmünü içermektedir.Somut olayda dava konusu 536 ada 92 parsel nolu taşınmazın 1/2 hissesi 24.8.2009 tarihinde davalı borçlu tarafından dava dışı ....a satılmıştır. Borçlu ile lehine tasarrufta bulunduğu.... arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan anılan parsel yönünden davacı vekiline dava dışı 3.kişi .... davaya dahil etmemesi için süre verilmesi, davaya dahil edilmesi halinde adı geçen 3.kişiye dahili dava dilekçesinin tebliği ile taraf teşkilinin sağlanması, bildireceği delillerin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.2-Mahkemece dava konusu 3 ve 9 parsel yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir.Dosya kapsamından davayı borçlunun 1.1.2000-21.12.2000; 27.2.2003-1.10.2003; 24.5.2004-14.9.2004; 11.5.2005-13.2.2006; 15.3.2006 tarihlerinde vergi mükellefi olduğu, davalı borçlunun 31.10.2007 tarihi itibarıyla 11.681,02 TL vergi borcu için aynı tarihli mal beyanı dilekçesi vererek ....plakalı aracını mal beyanı olarak göstererek borcu 2008 yılı içinde ödeyeceğini beyan ettiği, anılan araca davacı idare tarafından 7.11.2007 tarihinde haciz konulduğu kısmi ödeme ile haczin 28.12.2007 tarihinde kaldırıldığı, borçluya ait .... plakalı araca 14.3.2008 tarihinde davacı tarafından haciz konduğu, 5.563,88 TL ödeme yapıldığından anılan araç üzerindeki haczin 4.6.2009 tarihinde kaldırıldığı, yine davacı idare tarafından borçluya ait .... plakalı araçlara 16.1.2008,...Plakalı araca 24.8.2009, borçluya ait üç taşınmaza da (12.6.2012 tarihi itibarıyla değeri 29.697,60 TL olan) 19.10.2009 tarihinde haciz konulduğu anlaşılmaktadır.Bu durumda mahkemece davacı idareden davalı borçlu hakkında yapılmış takip evrakları (ödeme emri, haciz bildirgeleri ve tebligat evrakları) istenerek takip konusu borcun hangi döneme ait olduğu, takibin kesinleşip kesinleşmediği, yapılan kısmi ödemelerde gözönüne alınarak 24.8.2009 tasarruf tarihi itibarıyla davacı idarenin davalı borçlu ile ilgili vergi aslı ve gecikme faizi alacak miktarının gerektiğinde bilirkişi tarafından tespiti, (davacı idare aciz belgesi sunmak zorunda olmasa da 6183 sayılı ...’nun 27,29 ve 30 maddelerde borçlunun malların borcuna yetmediği anlaşılanlar ibaresini içerdiğinden davalı... borçlunun davacı tarafından haciz konulan üç aracı ve üç taşınmazı bulunduğundan) borçlunun mevcut malvarlığının takip konusu borcu karşılayıp karşılamadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ..., ... ve ...‘ın temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalılar ..., ... ve ...‘a geri verilmesine 25/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.