Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9314 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 5385 - Esas Yıl 2006





Taraflar arasında görülen tesbite itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda: Davanın reddine ilişkin Kadirli Kadastro Mahkemesinden verilen 14.6.2006 gün ve 228/149 sayılı hükmün duruşma yapılması isteğiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalılar tarafından istenilmiş olmakla işin duruşmaya tabi olduğu belirlendikten sonra 26.12.2006 Salı günü için taraflara gönderilen çağrı kağıdı üzerine hükmü temyiz eden davalı O…….. vekili Av. S……… geldi karşı taraftan davacı İ... vekili Av. E…… 'in hazır oldukları anlaşılmakla duruşmaya başlandı, temyiz isteğinin süresinde olduğu tesbit edilmekle hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği düşünüldü: Kadastro sırasında 124 ada 46 ve 49 parsel sayılı 6880,36 m2 ve 5471,92 m2 yüzölçümündeki taşınmazların tamamı ile aynı ada 176 parsel 11152,75 m2 yüzölçümündeki taşınmazın yarı payı askı ilanı öncesinde M.... 'un itirazları üzerine irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle M..... mirasçıları davalı M.... ve arkadaşları, 176 nolu parselin diğer yarı payı ise taksim sonrası irsen intikal ve zilyetlik nedeniyle A.... oğlu A.. mirasçıları davacı İ... ve paydaşları adlarına tesbit edilmiştir. Askı ilam süresi içinde davacı İ... çekişmeli parsellerin babası A.. 'den irsen intikal ettiğine ve zilyetliğine dayanarak mirasçılar adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parsellerin Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı M.... ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece taraflar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle taşınmazın hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya içeriğine ve toplanan delillere uygun düşmemektedir.kadastroca yapılan tesbite hazinenin bir itirazı olmadığı gibi İ... P……. tarafından açılan davaya da katılma isteminde bulunmamış ve dolayısıyla davada taraf sıfatını kazanmamıştır. Dava ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 3402 sayılı Kadastro Yasasının 30/2 maddesinde sayılan üç ayrık halin mevcudiyeti halinde taşınmazın gerçek hak sahibi adına tesciline karar verileceği öngörülmüştür. Eldeki davada üç ayrık halden hiç birisi mevcut bulunmaması, davacının da davasını kanıtlıyamaması karşısında mahkemece davanın reddine ve taşınmazların tesbit gibi tesciline karar vermek gerekirken bu yönler göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davalı M.... ve arkadaşlarının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA ve 500.00YTL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 26.12.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.