Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 93 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 13101 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, asıl ve birleşen davanın davacıları vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R-Asıl davada, davacılar vekili; davalıların işleteni, sürücüsü, trafik sigortacısı, ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olduğu araçların karıştığı çok araçlı kazada, davalı ...'nın kullandığı araçta yolcu olarak bulunan davacılar murisi ...'in öldüğünü, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldığını ve manevi zarara uğradıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... şirketleri maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla, her bir davacı için 1.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatı ile 30.000,00 TL. manevi tazminatın, ayrıca 400,00 TL. cenaze giderinin kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 03.06.2011 tarihli ıslah dilekçesiyle, destekten yoksun kalmaya ilişkin toplam tazminat taleplerini 133.240,63 TL'ye yükseltmiştir.Birleşen davada, davacılar vekili; davalıların işleteni, sürücüsü, trafik sigortacısı, ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı olduğu araçların karıştığı çok araçlı kazada, davalı ...'nın kullandığı araçta yolcu olarak bulunan davacı ...'in ağır biçimde yaralanıp sakat kaldığını, birçok tedavi masrafı yaptığını, diğer davacıların eşi/babası olan ....'ın çalışma gücü kaybı nedeniyle desteğinden yoksun kaldıklarını ve manevi olarak da zarar gördüklerini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... şirketleri sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla, davacı ... için 2.000,00 TL. tedavi gideri, 2.000,00 TL. maluliyet tazminatı ve diğer davacılardan her biri için 2.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının; ayrıca, her bir davacı için 23.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek, gerçek kişiler için yasal, davalı şirketler için avans faiziyle müteselsilen tahsilini talep etmiş; 11.07.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle, maluliyet tazminatı taleplerini 62.975,06 TL'ye yükseltmiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl ve birleşen davada, davalılar ..., ..., ... ve ... A.Ş. yönünden açılan davanın reddine; asıl davada, davacıların maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı ... için 39.616,75 TL, ... için 29.318,14 TL, ....için 13.411,14 TL, Ali için 6.481,06 TL. destekten yoksun kalma tazminatı ile cenaze gideri 400,00 TL'nin yasal faiziyle brlikte, davalılar ..., ... Nakl. Ltd. Şti, .. Sigorta ve ... Sigorta A.Ş'den (sigorta şirketleri yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) müteselsilen tahsiline, faizin davalı ... şirketleri için dava, diğer davalılar için kaza tarihinden işletilmesine; davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile ....için 15.000,00 TL,...ve...l için 7.000,00'er TL... için 4.000,00 TL'nin, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve... Ltd. Şti'den müteselsilen tahsiline; birleşen davada, davacı ...'in maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 41.983,37 TL. maddi tazminatın, davalılar ..., ... Ltd. Şti, Işık Sigorta ve... Sigorta A.Ş'den (tahsilde tekerrür olmamak ve poliçe limiti dahilinde kalmak kaydıyla) yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline, faizin davalı ... şirketleri için dava, diğer davalılar için kaza tarihinden işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine; davacılar ...ve ...'in destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin reddine; davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile... için 7.000,00 TL, ... ve... için 2.000,00'er TL. ve davacı ... için 12.000,00 TL'nin, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalı ... ve ...r Ltd. Şti'den müteselsilen tahsiline; davacı ... Başkaya mirasçılarına karşı, ... tarafından açılmış usulüne uygun dava olmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, asıl ve birleşen davanın davacıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; asıl ve birleşen davanın davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Birleşen dava, birden çok aracın karıştığı kazada, araçlardan biri içinde yolcu olarak bulunan davacı ... için maluliyet tazminatı ve manevi tazminat ile diğer davacılar için tazminat istemine ilişkindir.Karayolları Trafik Kanunu'nun 85. maddesinde “ Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” düzenlemesine; aynı yasanın 88. maddesinde ise “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur” düzenlemesine yer verilmiş olup; motorlu araçların işletilmesi neticesi üçüncü kişinin zarar görmesi durumunda o aracın işleteni, aracın sürücüsü ve varsa teşebbüs sahibinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu ayrıca birden fazla kişinin zararı tazminat ile yükümlü olması durumunda zarar görene karşı müteselsil sorumlu oldukları belirtilmiştir. Bu haliyle Karayolları Trafik Kanunu, trafik kazaları neticesi doğacak zarar sorumluluğunda müteselsillik esasını benimsemiştir.Yine 6098 sayılı TBK'nun 61. maddesinde “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır” demekle birden çok kişinin zarardan aynı sebeple ya da çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu olabileceği vurgulanmıştır (818 sayılı BK'nun 51. Maddesinde de paralel düzenleme mevcuttur). Bu durum iki veya daha çok kişinin şahsında sorumluluğun ya da herhangi bir tazminat yükümlülüğü şartlarının gerçekleşmesi halinde söz konusu olur. İşte bu tür durumlarda sorumlular hakkında müteselsil sorumluluk hükümleri uygulanacaktır.Müteselsil sorumluluk, kanundan doğan bir sorumluluk türüdür. Müteselsil sorumluluk ilkesi gereği, araç içinde yolcu olarak bulunan davacı kazada kusursuz olduğuna göre, zararın tamamını, isterse sorumluların tamamından isterse bir kısmından isteyebilir. Davacı, açıkça davalıların kusuru oranında sorumlu tutulmasını istemediğine göre, dava dışı kişinin de kusurunun bulunması davalıların müteselsil sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır.Somut olayda; davacı taraf, kazaya karışan ve davacının yaralanmasına neden olan 3 ayrı aracın işleteni, sürücüsü, trafik sigortacısına karşı dava açmış ve zararının davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş olup; davacı kazaya karışan araçlardan birinde yolcu olarak bulunmaktadır. Kazada, davalı ... Ltd. Şti'ye ait araç sürücüsü %50- dava dışı meçhul araç sürücüsü %25- kazada ölen yolcu %25 kusurlu bulunmuştur. Davacı ...'in maluliyetine ilişkin tazminattan, zarar sorumlularının müteselsil sorumlu tutulmasının talep edilmiş olmasına, ayrıca davacının kazaya karışan araçlardan birinde yolcu olarak bulunması ve kazada kusuru olmamasına göre; davacının maluliyet tazminatının hesaplanmasında kusur indirimi yapılmaması gerekirken; sadece dava içinde yer alan ...Ltd. Şti'ye ait araç sürücüsünün %50 kusuruna göre hesaplama yapan bilirkişi raporuna göre, eksik incelemeyle ve KTK'nun 88. maddesi ile TBK'nun 61. maddesine aykırı olarak hüküm tesisi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.3-Asıl ve birleşen davada, sorumluluğuna karar verilen davalı ... Ltd. Şti'ye ait ... plakalı araç, ticari amaçla kullanılan araç olduğundan, temerrüt faizi olarak avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davanın davacıları vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davanın davacıları vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl ve birleşen davanın davacılarına geri verilmesine 16/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.