Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9299 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 4648 - Esas Yıl 2006





Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne kısmen reddine ilişkin verilen hüküm davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: Hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında özetle: 1086 sayılı HYUY'nın 381 ve davamı maddelerine göre kısa kararla gerekçeli kararın birbirine uygun olması gerektiğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, 194 ada 12 nolu parsel yönünden açılan davanın reddine, taşınmazın tespit gibi tesciline, 194 ada 8 nolu parsel yönünden açılan davanın kabulüne, kadastro tespit tutanağının iptaline, 1/5 hissesinin davalı M..... G...., 4/5 hissesinin davacı O.... G.... adına tapuya kayıt ve tesciline, 119 ada 8 nolu parseli yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından 194 ada 12 nolu parsele yönelik olarak temyiz edilmiştir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Kadastro sırasında taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak eşit paylarla O.... ve kardeşi M..... G.... adlarına tesbit edilmiş, davacı O.... pay satın almaya ve davalının taşınmazda 1/10 payının olup 9/10 payının kendisine ait olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Taşınmazın davalıların babası İ...... ile İ...... 'in amcasının kızı olduğu anlaşılan Havana'dan kaldığı uyuşmazlık konusu olmadığı gibi bu yön mahkemenin de kabulündedir. Dava dilekçesindeki ileri sürülüşe, savunmaya ve aşamalardaki açıklamalara göre uyuşmazlık, 1/2 olan Havana payının davacı O.... tarafından mı yoksa davalı M...... tarafından mı satın aldığı yönünde toplanmaktadır. Davacı O...., satın alma iddiasıyla ilgili olarak 10.10.1996 tarihli satış senedine dayanmış ve bir örneğini dosyaya ibraz etmiştir. 10.10.1996 günlü senette satıcı olarak Havana Savaş alıcı olarak da O.... G.... yazılıdır. Davalı M......'nın satın almasıyla ilgili yazılı bir belgesi bulunmamaktadır. Bilgisine başvurulan senet mümzileri senedin yazılı olduğu halde kendilerine getirildiğini ve O....'ın beyanına göre senedi imzaladıklarını Havana'nın satışı ile ilgili bilgi sahibi olmadıklarını ve Havana'nın da o sırada yanlarında olmadıklarını bildirmişlerdir. Yerel bilirkişiler ise taşınmazın 1/2'sinin tarafların babasına diğer yarısının da Havana'ya ait olduğunu ancak Havana'nın payını davacıya mı yoksa davalıya mı sattığını bilmediklerini, iki tarafında satın aldığına ilişkin ellerinde senet olduğunu duyduklarını ve fakat senetlerini görmediklerini 1983 yılına kadar birlikte ikamet eden davacı ve davalının 1983 yılında evlerini ayırdıklarını taşınmazda davalıyı değil davacıyı zilyet ederken gördüklerini söylemişlerdir. Gerek yerel bilirkişilerin ve gerekse senet mümzilerinin sözleri uyuşmazlığın çözümüne yeterli bulunmamaktadır. Bu durumda Havana'nın ifadesinin önem arzedeceği kuşkusuzdur. Ne varki Havana 22.12.2005 günlü oturumda birbiriyle tam uyuşmayan iki ayrı şekilde beyanda bulunmuştur. Önceki beyanında taşınmazın yarısının kendisine ve yarısını'da davacı ve davalının babası İ......'e ait olduğunu tarihini hatırlayamadığı bir tarihte M......'nın kendisine gelerek hissesini satın almak istediğini söylediğini bunun üzerine pazarlık yaptıklarını ve paranın bir kısmını ödediğini buna rağmen paranın geriye kalan kısmını ise O....'ın getirdiğini aradan bir süre geçtikten sonra da O.... gelerek kendisine bir kağıt imzalattığını okuma yazması olmadığı için senette yazılanları bilmediğini senetteki isminin altında bulunan imzanın da kendisine ait olmadığını eşine ait olup olmadığını da bilmediğini, M......'nın O....'la birlikte satın alacaklarına dair bir açıklamasının da olmadığını söylemiş, akabinde tekrar huzura alınıp sorulduğunda da tarlanın pazarlığını M...... ile yaptığını M......'nın paranın bir kısmını peşin ödediğini, O.... de geriye kalan miktarını ödediğini ve bir süre sonrada imzalatmak için senet getirdiğini ve fakat senedi imzalayıp imzalamadığını ve senette nelerin yazılı olduğunu hatırlamadığını bildirmiştir. Mahkemece Havana'dan, pazarlığı M...... ile yapmasına ve paranın bir miktarını M......'dan almasına karşın geri kalanı O....'dan ne sebeple aldığı sorulmadığı gibi yine davacı O....'dan taşınmazı tek başına mı yoksa M...... ile birlikte mi satın aldıkları, M......'dan da aynı şekilde taşınmazı kendisinin mi satın aldığı, O....'ın ödemesinin kendisi adına mı olduğu da keza sorulup açıklığa kavuşturulmamıştır. Ayrıca Havana senetteki imzasının kendisine ait olmadığını bildirmesine karşın imzanın Havana'ya ait olup olmadığı konusunda usulün öngördüğü biçimde araştırma yapılıp bu yolda rapor alınması yolunada gidilmemiş yerel bilirkişiler dışındaki tanıklardan ve tesbit bilirkişilerinden taşınmazda davacının mı yoksa davalının mı zilyet ettiği ve zilyetliğinin başlangıç tarihi ve süresi de sorulmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm verilemez. O halde senet mümzileri'nin satış konusunda bilgi sahibi olmadıklarını bildirmeleri karşısında her iki taraftan iddia ve savunmaları ve özellikle satış konusunda bilgi sahibi olan tanıklar göstermeleri istenmeli, satışta bulunan Havana mahkemeye çağrılarak ısrarla taşınmazı O....'a mı yoksa M...... mı sattığı, M......'ya sattığını bildirdiğinde O....'dan ne sebeple para aldığı, O....'a sattığını bildirmesi halinde M......'dan niçin bir miktar para aldığı ve O.... tarafından getirilen senedi ne sebeple imzaladığı taşınmazı taraflardan birine mi yoksa her ikisine müştereken mi sattığı hususları açık açık sorulup beyanı imzası ile belgelendirilmeli, yine mahkemece davacı O....'dan taşınmazı tek başına mı yoksa davalı M...... ile birlikte mi satın aldığı, davalı M......'dan da keza taşınmazı kendisinin mi yoksa O....'la müştereken mi aldığı, tek başına aldıklarını bildirmeleri halinde hangi sebeple satış bedelin bir kısmını kendisinin bir kısmını karşı tarafın ödediği hususları ayrı ayrı sorulup beyanları imzaları ile belgelendirilmeli, Havana'nın imza inkarı yoluna gitmesi durumunda usulün öngördüğü biçimde araştırma yapılarak senetteki imzanın kendisine ait olup olmadığı konusunda uzman bilirkişiden görüş alınmalı, daha sonra tarafların gösterecekleri tanıklarla tüm tesbit bilirkişileri ve de önceki keşifte dinlenen yerel bilirkişiler eşliğinde yerinde yeniden keşif yapılarak bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın yarı payı sahibi olan Havana'nın bu payını davacı O....'a mı yoksa davalı M......'ya mı sattığı, satış bedelin ne olduğu, bedelin hangi tarafça ödendiği davacı ve davalının hangisinin zilyet ettiği zilyetliğinin başlangıç tarihi ve süresi olaylara dayalı olarak ayrı ayrı sorulup saptanmalı, bilirkişi ve tanık sözleri arasında aykırılık doğduğunda giderilmeli, dava dilekçesinde deliller bölümünde her türlü kanuni delil denmekle taraflara yemin hakları olduğu da hatırlatılmalı, bu arada komşu parsellerin malik yada zilyetlerinin yukarıda açıklanan hususlarla ilgili olarak tanık sıfatıyla bilgilerine başvurulmalı, toplanan ve toplanacak delillerle tam bir kanata vasıl olunamadığı takdirde taraflar ile satışta bulunan Havana'nın yüzleştirilmek suretiyle alınacak beyanları ile uyuşmazlığın çözüm yoluna da gidilmeli, fen bilirkişisine önceden olduğu gibi kroki düzenlettirilmeli, ondan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlik değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Davacı'nın temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile temyize konu edilen 194 ada 12 parselle ilgili hükümle sınırlı olarak hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene geri verilmesine 20.12.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.