MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVACILAR : 1-... 2-... 3-... 4-... 5-...DAVALILAR : 1-Axa Oyak Sigorta A.Ş 2-... 3-...Taraflar arasındaki ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalılar ... ve ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R-Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacıların murisine çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, kazada davalı sürücünün kusurlu olduğunu, kazada çocuklarını/kardeşini kaybeden davacıların ölenin desteğinden yoksun kalıp zarara uğradıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı sigortacı sadece maddi tazminattan 1.500,00 TL. ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla, davacı ... ve Osman için 5.000,00'er TL, diğer davacılardan her biri için 500,00'er TL. destekten yoksun kalma tazminatının, 1.000,00 TL. cenaze giderinin; davacı anne baba için 40.000,00'er TL, diğer davacılardan her biri için 3.000,00'er TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 25.06.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle davacı ... yönünden maddi tazminat taleplerini 6.996,47 TL'ye yükseltmiştir.../...-2-2014/123912016/9209Davalı ... ve ... vekili, davanın KTK'daki 2 yıllık zamanaşımı süresi ve ceza zamanaşımı süresi olan 5 yıl içinde açılmamış olması nedeniyle zamanaşımına uğradığını, kazada davacılar murisinin tam kusurlu olduğunu, davalı sürücü kusursuz olduğundan davalıların zarardan sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... şirketi vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, açılan hasar dosyasında alınan aktüer raporu gereği davacı ... ve Osman'a toplam 1.989,00 TL. destek tazminatı ödediklerini ve sorumluluklarının son bulduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacıların maddi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davacı ... için 6.318,77 TL,...için 3.795,97 TL. destekten yoksun kalma tazminatı ile 375,00 TL. cenaze giderinin yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müteselsilen tahsiline, davalı ... şirketinin 14.09.2006'dan, diğer davalıların kaza tarihinden işletilecek faizden sorumlu tutulmasına ve taleple bağlı kalınarak davalı sigortacının 1.500,00 TL. ile sınırlı sorumlu tutulmasına, diğer davacıların maddi tazminat istemlerinin reddine; davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davacı ... ve ... için 15.000,00'er TL, diğer davacılardan her biri için 1.500,00'er TL'nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... ve ... müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 41. maddesinde (6098 sayılı TBK'nun 49. md) haksız fiil tanımlanmış, 60. maddesinde de (TBK'nun değişik 72. md) haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan zararının tazmini istemiyle açacağı davaların zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl ve herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine (TBK'nun 72. maddesinde 2 ve 10 yıllık zamanaşımı süreleri öngörülmüştür) tabi bulunduğu belirtilmiştir. Buna karşılık 2918 sayılı KTK'nun 109/1 maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler için, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde kaza gününden başlayarak 10 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Maddenin özellikle 2. fıkrasında "dava, cezayı ..gerektiren bir fiilden doğarsa" ifadesi ile kanun koyucu taraf ayrımı yapmaksızın (davacı, davalı veya dava dışı 3. kişi) yapmış olduğu fiil cezayı gerektiriyor ise uzamış ceza zamanaşımı uygulanacağı ifade edilmiştir. Görüldüğü gibi, BK'nun 60 ve 2918 sayılı KTK'nun 109/2. maddesindeki düzenlemeler, zamanaşımı süresinin başlangıcı yönünden birbirine paraleldir. Aralarındaki tek fark, zamanaşımı süresinin trafik kazalarından doğan tazminat talepleri bakımından 1 yıl yerine, 2 yıl olarak öngörülmesidir. (TBK'nun 72. maddesi ile bu konuda da paralellik sağlanmıştır.) 2918 sayılı Kanun'un anılan madde hükmünde gözden kaçırılmaması gereken husus, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesinin sadece eylemin ceza kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Bu düzenlemenin iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte; bunun dışında fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı hatta böyle bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin o davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır.Dahası söz konusu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlular (örneğin işleten) arasında bir ayrım da yapılmamış, böylece kuralın bunların tümü için geçerli olduğu hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür(... sayılı kararı). Açıklanan ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; kaza sonucu davacıların desteği hayatını kaybetmiştir. Kaza tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı ... göre zamanaşımı süresi 5 yıldır.Davaya konu trafik kazası 01.01.2005 tarihinde meydana gelmiş, dava ise 25.10.2010 tarihinde açılmıştır.Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında davada uzun ceza zamanaşımı süresinin dolduğu, davalı ... ve ... vekilinin yasal sürede zamanaşımı def'ini ileri sürdüğü de gözetilerek davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davalı ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, bu davalılar lehine BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ...'a geri verilmesine 24/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.