Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9193 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10487 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Alanya 1. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 08/01/2014NUMARASI : 2011/803-2014/6Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ile davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-K A R A R-Davacı vekili, davalıya ait olup davacıya kasko sigortalı aracın trafik kazasında pert olduğunu, taahhütnameye rağmen davalının aracın hurdasını devretmediğini ileri sürerek, fazladan ödenen 3.000,00 TL.nın faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu, bu sebeple davacı aleyhine müvekkilince Alanya 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/689 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın derdest olduğunu ve davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın 82,26 TL. yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili ile davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kasko sigorta sözleşmesi nedeniyle davacı sigortacının fazla ödeme yapıldığı iddiasıyla sigorta ettiren aleyhine açtığı tazminat istemine ilişkindir.1-)Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacıya kasko sigortalı aracın dava konusu riziko nedeniyle pert edilmesi noktasında olmayıp, uyuşmazlığın aracın pert kabul edilmesi sebebiyle meydana gelen gerçek zarar miktarının belirlenmesine yönelik olduğu anlaşılmaktadır.Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının 3.3.1.2. maddesi hükmü uyarınca "onarım masrafları, sigortalı taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşar ya da taşıt onarım kabul etmez ise taşıt tam hasara uğramış sayılır. Bu durumda değeri tamamen ödenen araç ve aksamı, talep ettiği takdirde sigortacının malı olur" hükmü öngörülmüş olup, bu hükümden açıkça anlaşılacağı üzere, davalı sigorta şirketi meydana gelen hasar bedelini tamamen poliçe limitleri içerisinde ödeme yükümlülüğü altında olup, sigortalı araç hurdasını sigorta ettirenin kendisine verilmesi istenmedikçe, sigortacı tarafından davacı sigorta ettirenin uhdesinde bırakıp, hurda bedelini tazminattan düşmesi olanaklı değildir. Zira, kasko sigortasında aslolan amaç zarar bedelinin tamamen karşılanmasıdır.Davalı vekili, savunmasında müvekkilinin halen davacıdan alacaklı olduğunu, bu sebeple davacı aleyhine Alanya 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/689 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın derdest olduğunu bildirmiş olup, bu dava dosyası eldeki davanın sonucunu etkileyecek nitelikte bulunduğundan mahkemece bu dava neticesinin beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.2-)Kabule göre; mahkemece gerçek hasar miktarının belirlenmesi yönünden bilirkişiden 19.9.2012 tarihli rapor alınmasına karşın, tamiri olanaklı olmayan (pert edilen) araç için ayrıca değer kaybı olmayacağından ve araçtan çıkan hurda parçaların aracın sovtaj (hurda) değeri olarak kabulü mümkün bulunmadığından bu haliyle bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağı tartışmasız olup, HUMK.nun 275 (HMK.md.266) ve devamı maddelerine göre çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda ihtisas sahibi kimselerin dinlenmesi ve rapor alınması gerektiğinden, mahkemece dosyanın yeniden seçilecek başka bir hasar uzmanı bilirkişiye tevdii ile sigortalı aracının markası, modeli, yaşı ve hasar durumu birlikte irdelenmek suretiyle, kaza tarihindeki koşullara göre tamirinin ekonomik olup olmadığı, ekonomik değilse; kazadan önceki(hasarsız haliyle) 2.el piyasa rayiç bedeli ile kazadan sonraki (hasarlı haliyle) sovtaj (hurda) değerinin ve buna göre araçta meydana gelen gerçek zarar miktarının tespiti yönünden, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, oluşabilecek çelişkilerin giderilmesi, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması da isabetli değildir.3-)Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 9.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.